Beyazlar İçinde Bir Balkan: Goran Bregoviç

1950’de Saraybosna’da dünyaya gelen bir çocuk hepimizin o yaşlarda büyükler tarafından defalarca maruz kaldığı ‘Büyüyünce ne olmak istiyorsun?’ sorusuna dolu dolu ‘Rahip olmak istiyorum.’ cevabını vermişti. Siz kaderin şu cilvesine bakın ki rahip olmak isteyen o çocuk yirmili yaşlarında kendisini Napoli’nin arka sokaklarındaki bir striptiz barda müzik yapan bir grubun gitaristi olarak bulacaktı. Neyse ki onu bu hayattan Eric Clapton ve onun müzik grubu Cream kurtardı. Kahramanımız Goran Bregoviç.

Eric Clapton’un Cream grubu o güne kadar hiç yapılmamış bir müzik yaptı ve Napoli’de striptiz barda çalan Bregoviç’in hayatını değiştirdi. Clapton’un yeni tarzı Bregoviç ve arkadaşlarını büyülemişti. Onun yaptığı bu yeni müzik ne jazz ne de rocktı. Bu müziğe yalın bir pop müzik de diyemiyorduk, bildiğiniz tamamen özgürlükçü bir pop müzikti. Tarzını artık bulmuştu Bregoviç, gel gör ki müzik yaptığı mekan buna hiç uygun değildi. Onların müziğini dinleyen herkes isyankar bir hale bürünmüştü. Barın sahibinin ihtiyaç duyduğu en son şey bu özgürlükçü müzikten doğacak olan anarşizmdi. Bu anarşizmin kaynağı olan müziğin sesi kesilmeliydi. Kısa bir süre sonra Bregoviç ve arkadaşları kendilerini kapının önünde buldular.

Yıllar sonra Bregoviç o günler aklına geldiğinde şöyle diyecekti: ‘Eric Cloptan benim hayatım için çok önemli. O olmasaydı ben bugün hala striptiz barlarda çalıyor olurdum.’ Ayrıca Clapton dolaylı olarak uyuşturucu batağından da kurtarmıştı Bregoviç’i. Napoli o yıllarda uyuşturucunun başkentiydi.

Beyaz Bir Sayfa Bijelo ( Beyaz ) Dugme

1974 yılı Bregoviç’in artık profesyonel olarak müziğe atıldığı yıldır. Željko Bebek (vokal), Zoran Redžić (bas gitar), Jadranko Stanković (bas gitar), Goran “Ipe” Ivandić (davul), Vlado Pravdić (keyboard), Goran Bregović – (gitar) kadrosuyla yolculuğa başlayan Bijelo Dugme 1984’te Tifa, 1986’da ise Alen Islamović’in vokalistlikleriyle yeni bir tarz yakalar. Ne var ki ikisinin de varlığı kısa sürer, Yugoslavya’nın dağılması (dağıtılması) grubu da etkiler ve Yugoslavya ile birlikte onlar da dağılır. Böylece ‘Lipe Cvatu’ şarkılarının en güzel yerinde söyledikleri ‘Yugoslavya yeterince büyük!’  haykırışı da öksüz kalmış olur.

Sinema İle Tanışması

Bijelo Dügme’den sonra çalışmalarına bireysel devam edecek olan Bregoviç en büyük atılımını film müzikleriyle yapar. Bregoviç 1978’de ilk defa bir filmin (Nije Nego) müziğini yapmıştır. Emir Kusturica filmlerinde yaptığı müzik çok beğenildi. 1989 Dom Za Vesanje, 1993’te Arizona Dream, 1995’te Underground (Cannes Film Festivali Birinciliği), 1998 Crna Macka filmlerinde Kusturica ile birlikte büyük başarılar yakaladı.

Tek İletişimi Müzik

Onun hayatla olan tek iletişimi müzik. Savaşın müziğini sekteye uğrattığını düşünüyor. Yüzbinlere verdikleri konserler Yugoslavya dağılınca bıçak gibi kesilmiş, hayranları bir anda farklı farklı ülkelere dağılan düşmanlar olarak karşısına çıkmış. Bu yüzden müzik konusunda hayattan daha alacaklı olduğunu düşünüyor. Hayatı boyunca müziğinde politikaya yer vermeyen Bregoviç, politik olması konusunda hep baskı yaşamış.

O bir bakıma Yugoslavya’nın ta kendisi; babası Katolik bir Hırvat, annesi Ortodoks bir Sırp, karısı ise Bosnalı  bir Müslüman. Müziği ise yaşadığı bu çok kimlikli coğrafyanın karışımı. Bregoviç’i Bregoviç yapan Yugoslavya’nın ta kendisi.

Delirin!

Bregoviç konserlerinin sonlarına doğru coşkunun doruğa çıktığı anlarda beyaz takım elbisesiyle haykırıyor; hayatın ancak çıldırarak, delirerek sürdürülebileceğine inanıyor: “Delirmiyorsanız normal değilsiniz!” ( Not: Haksız da sayılmaz hani… )

tr_TRTurkish