Su Islak mıdır?

Suyun ıslak olup olmadığı cevabı doğrudan deneyime dayanan basit bir soru gibi görünüyor. Yağmur yağıyorsa ve şemsiyenizi unutursanız ıslanırsınız, dolayısıyla su da ıslanır.

Ancak bilimsel ya da felsefi bir perspektiften yaklaşıldığında soru oldukça karmaşık haline geliyor. Cevap suyun özelliklerine, ıslaklığın tanımına ve duyularınız size bir şeyin ıslak olup olmadığını bildirdiğinde ona güvenip güvenemeyeceğinize bağlıdır.

Bazıları suyun diğer malzemeleri ıslatmasına rağmen kendisinin ıslak olmadığını iddia ediyor. Islaklığı bir sıvının bir katının yüzeyine yapışma yeteneği olarak tanımlarsak, o zaman ıslaklık suyun doğasında olan bir nitelik değil, bir özellik, yani sıvının gerçekleştirebileceği bir eylemdir.

Bilimsel olarak bir cismin ıslaklığı birbiriyle temas eden sıvı ve katıların adhezyon ve kohezyon kuvvetleri arasındaki ilişkiye bağlıdır. Kohezyon kuvvetleri sıvıdaki moleküllerin birbirine yapışmasına neden olurken adezyon kuvvetleri sıvıların katılara yapışmasını sağlar. Suya düştüğümüzde ve kıyafetlerimiz ıslandığında gerçekte olan şey, kıyafetlerimizin yapışma kuvvetinin suyun yapışma kuvvetinden daha ağır basması ve suyun kendine değil elbisemize yapışmasına neden olmasıdır.

Bir katının yapışma kuvveti ne kadar büyükse o katı o kadar ıslanır. Tekstillerin yapışma kuvvetleri metallere göre daha güçlüdür; çoğu sıvı çelikten, alüminyumdan veya benzerlerinden yapılmış herhangi bir şeyden hemen kayar. Aynı şey ördek ve kazların tüylü kürkleri için de geçerli. Kuşlar tüylerini temizlediğinde, kuyruklarının yakınındaki bezlerden gelen yağları tüyleri boyunca dağıtırlar, bu da vücutlarının suya daha dayanıklı olmasını sağlar. Kendilerini bu şekilde su geçirmez hale getirmeselerdi su insan derisine yapıştığı gibi onların da üzerine de yapışır, onları ağırlaştırır ve serinletirdi.

Aynı şey su moleküllerinin malzemenin dışında birleşmesine neden olan ve içini kuru tutan düşük yapışma kuvvetine sahip Gore-Tex gibi suya dayanıklı veya “hidrofobik” malzemeler için de geçerlidir. Yüzücülerin soğuk iklimlerde ısınmak için kullandıkları dalış kıyafetleri genellikle başka bir hidrofobik malzeme olan neopren kauçuktan yapılır.

Islaklık aynı zamanda bir sıvının kohezyon kuvvetlerine de bağlıdır. Hidrojen molekülleri arasındaki güçlü bağ nedeniyle suyun yapışma kuvveti yüksektir, ancak alkol veya aseton gibi diğer sıvıların yapışma kuvveti daha düşüktür, bu da onları katıları ıslatmada daha iyi hale getirir. Bir dahaki sefere evden yağmurluksuz çıktığınızda bunu bilmek faydalı olabilir.

görsel:  Jose A. Bernat Bacete/Moment/Getty Images

kaynak

tr_TRTurkish