All Them Witches’dan Yılın En Özel Albümlerinden Biri: “Nothing as the Ideal”

Boğaç Gökmen

Nashville çıkışlı, sert mizaçlı çocuklar All The Witches cephesinde işlerin yolunda gittiğini hissettiren, yepyeni lezzetlerle dinleyiciyi masaya mıhlayacak yeni albüm “Nothing as the Ideal”, sıcağı sıcağına dinleyiciyi bekliyor.

Albüm için 2015 tarihli “Dying Surfer Meets His Maker” albümünde de güçlerini birleştirdikleri yapımcı Mikey Allred ile tekrar bir araya gelen ekip, klavyeci Jonathan Draper’ın ayrılışından sonra üçlü dizilişle yoluna devam ediyor.

Daha önce The Beatles ve Pink Floyd tarafından da kullanılan dillere destan Abbey Road atmosferindeki Studio Two’da kaydedilen albümde, grubun olgun adımlarının ne kadar yere sağlam bastığına, birçok farklı ve parlak fikrin duygusal çeşitlilik eşliğinde ustalıkla masaya sunulduğuna tanık oluyoruz.

Klasik rock hamuruna, stoner dokunuşlar ve Abbey Road’un analog hissiyatının itinayla yedirildiği sekiz şarkı, şapka çıkartılacak ve şimdiden yılın en iyileri listenize alınacak yıldızlı bir notu hak ediyor.

Black Sabbath’dan yola çıkıp, Kyuss oradan da Perfect Circle sularına kadar gezinen ancak tüm bu rotayı özenle kurgulanmış özgün bir omurga ve kendilerine has bir lisan ile bir kez daha gönül telimizi titreten grup, kendi yolculuklarında yeni, sihirli bir zirve belirliyor.

Açılışla birlikte yörüngeye fırlatılan ve asfaltta iz bırakan “Saturnine & Iron Jaw” yolculuğun kilometre taşları hakkında da boyutlar arası fikirlerle dolu. Gizemli bulutlar arasına ritmik çeşitliliğiyle ve gözünü kırpmadan dalan “Enemy Is My Enemy” bir taraftan da sololarıyla 70’lere göz kırpıyor, “Everest” ise neredeyse kadim bir ninni. “See You Next Fall” ile boşluğun ortasında, bas gitarın salınan yürüyüşünün kollarında, uçuşan belli belirsiz imgeler arasında bir nevi meditasyon seansına davetiyeniz var.

“Children of Coyote Woman” uçsuz bucaksız manzaralar eşliğinde gecenin mavi karanlığına bırakılan dokunaklı bir imza, albümün sert, tavizsiz temsilcilerinden ve bir o kadar da genele hakim melodi zengini loş renklere kattığı detaylarla “41”, ardından da ustaca, kıvamında, hareketiyle bereketiyle tam bir rock n roll zamanı “Lights Out”.

Daha ne olsun diyecekken son darbeye sıkı bir nefes saklayın.

Çünkü son dönem dinlediğim en iyi albüm kapanışını yapan “Rats in Ruin”in damakta bıraktığı destansı aktarım, son anlara doğru bitmesini istememe refleksini canlandıran ve uzaklara daldırırken yeniden başa sardıran bir döngünün de ateşini yakıyor.

Bırakın çalsın, bırakın başa dönsün çünkü birkaç dinlemeden sonra girdabında dönüp durmaktan umarsızca keyif alacağınız bir bütüne imza atıyor All Them Witches. Zaman zaman kara kara düşündürüyor, bir yandan direnme gücü diğer taraftan da kendi peşine düşüp 43 dakika süresince yaşanan tüm bu kaygılı süreçten başını kaldıracak kodları yakalıyor All Them Witches.

tr_TRTurkish