12
Views

Johannes Vermeer’in İnci Küpeli Kız tablosu sanatseverlerin hayal gücünü harekete geçirme hususunda en ünlü eserlerden biridir. Büyüleyici bakışların sahibi olan model hakkında çok az şey biliniyor. Efsaneleşmiş bu eser hakkında bilinenler şunlar:

Kızın kimliği bir sır: Bilim insanları tablonun 1665 yılında tamamlandığını tahmin ediyor. Tablo, tronie adı verilen bir çalışma türünün örneği. Hollanda Altın Çağı’nda popüler olan tronie’ler, portrelerden farklı olarak bir kişinin yüzüne odaklanan, ek bir fantezi unsuru veya abartılı bir ifade içeren resimlerdi.

Resim hakkındaki spekülasyonlar bir romana, filme ve sahne prodüksiyonuna dönüştü: İnci Küpeli Kız adlı bu eserler, 1999 tarihli tarihi romanında Vermeer ile ilham perisine dönüşen hizmetçi arasında gelişen bir aşk hikâyesini anlatan Amerikalı romancı Tracy Chevalier ile başladı. Chevalier’in kitabı 2004 yılında Scarlett Johansson ve Colin Firth’ün başrollerini paylaştığı, beğeni toplayan uzun metrajlı bir filme uyarlandı. 2008 yılında Londra’da bir sahne uyarlaması yapıldı. Hikaye ilgi çekici olsa da, tarihsel gerçeklere dayanmama olasılığı çok yüksek. Tarihçi J.M. Montias, Vermeer’in Sütçü Kız tablosuna modellik yapan bir hizmetçisinin olduğunu öne sürmüştü, ama İnci Küpeli Kız için böyle bir bilgi yok.

Vermeer’in kızı olması muhtemel: Gazeteciler Jean-Louis Vaudoyer ve Lawrence Weschler, Vermeer’e modellik yapan kızın aslında 10 çocuğunun en büyüğü Maria olduğunu öne sürdü. Ayrıca Resim Sanatı ve İnci Kolyeli Genç Kadın tablolarındaki model de yine sanatçının kızı olabilir.

Resimdeki kızın kendisi bir sanatçı olabilir: 2014 yılında, Rönesans ve Barok sanatı uzmanı Benjamin Binstock, Maria’nın İnci Küpeli Kız‘ın sadece modeli olmayabileceğini, aynı zamanda babasına atfedilen eserlerin beşte birini yaratan sanatçı olabileceğini belirtti. Maria’ya ait olabilecek bu “uyumsuz” Vermeer’ler arasında Metres ve Hizmetçi, Kırmızı Şapkalı Kız ve Lavtalı Kadın yer alıyor. Her birinde tanıdık bir küpe takan bir modelin yer alması dikkat çekici.

İnci Küpeli Kız eserin adlarından biri: Resim dönüşümlü olarak Sarıklı Kız, Sarıklı Kız Başı, Sarıklı Genç Kız ve Genç Kız Başı olarak da adlandırılmıştır.

Resmin bir de takma adı var: İnci Küpeli Kız hem ifadesi sebebiyle hem de onu çevreleyen gizemden dolayı “Kuzeyin Mona Lisa’sı” olarak anılıyor.

Cazibesi hikayesinin belirsizliğinden geliyor: İnci Küpeli Kız, 2013 yılında ABD’yi gezdiğinde büyük ilgi gördü. San Francisco’daki de Young Müzesi’nin yardımcı küratörü tablonun cazibesini şöyle özetledi: “Bazen sorular daha ilgi çekicidir çünkü cevaplanamazlar. Kimdi? Ne düşünüyordu? Vermeer ile ilişkisi neydi? Gizem tablonun popülerliğinin bir parçası.”

Küpenin dini bir anlamı olabilir: Bazı akademisyenler, İnci Küpeli Kız‘ın bir iffet portresi olabileceğini ve resimle 17. yüzyıl başlarında yaşamış piskopos St. Francis De Sales’in sözleri arasında bir bağlantı olabileceğini öne sürdü. Piskopos şunları söylemişti.

“Kadınların kulaklarına inci asmaları hem günümüzde hem de geçmişte adettendir; Plinius’un gözlemlediği gibi, sallanan incilerin onlara dokunmasından haz duyarlar, aynı zamanda Tanrı’nın dostu İshak’ın, iffetli Rebekka’ya sevgisinin ilk göstergesi olarak küpeler gönderdiğini biliyorum. Bu da beni bu mücevherin manevi bir anlamı olduğuna, yani bir erkeğin arzuladığı ve bir kadının sadakatle koruması gereken ilk beden parçasının kulak olduğuna inandırıyor; bu kulağa, İncil’in doğu incileri olan iffetli sözlerin tatlı sesi dışında hiçbir söz veya ses girmemelidir.”

Vermeer büyük ihtimalle aynı küpeyi başka bir tablosunda da kullanmış: Benzer bir gözyaşı incisini Vermeer’in Hizmetçisiyle Mektup Yazan Kadın tablosunda da görmek mümkündür. Vermeer eserlerinde sıklıkla sahne malzemeleri, modeller ve dekorları yeniden kullanmıştır.

Vermeer’in ‘Hizmetçisiyle Mektup Yazan Kadın’ tablosundan bir detay | Wikimedia Commons // Kamu Malı

İnciler muhtemelen gerçek değildi: Teorik astronomi profesörü Vincent Icke, Aralık 2014’te New Scientist dergisinde, İnci Küpeli Kız eserindeki küpeden yansıyan ışığın gerçek bir incinin ışığıyla uyuşmadığını yazdı. İncinin boyutu da bu konuda şüphe yaratıyor. Küratörler Quentin Buvelot ve Ariane van Suchtelen bu konuda “Büyük inciler nadirdi ve gezegenin en zengin insanlarına ait olurlardı. 17. yüzyılda, genellikle Venedik’ten gelen daha ucuz cam inciler oldukça yaygındı. Bunlar mat bir görünüm kazandırmak için cilalanmış camdan yapılırdı. Belki de kız, böyle el yapımı bir ‘inci’ takıyordu” dedi.

Tablonun siyah arka planı bir zamanlar parlak yeşildi: Tablonun modern restorasyonlarında koyu renkli alt boyayı parlatan bir sır karışımı olan indigo ve kaynak boyasının eser miktarda kalıntılarına rastlandı. Yüzyıllar geçtikçe sırdaki pigmentler bozularak tablonun rengini değiştirdi.

Başa bağlana eşarp için kullanılan boya inanılmaz derecede pahalıydı: Vermeer’in kullandığı koyu mavi, yarı değerli bir taş olan ezilmiş lapis lazuliden yapılmış lacivert boya çağdaşlarından yalnızca birkaçının kullanmaya cesaret edebildiği bir boyaydı. Vermeer muhtemelen cömert patronu Pieter van Ruijven’in desteği sayesinde maddi sıkıntı zamanlarında bile bu laciverdi kullanabilmiştir.

Vermeer tabloyu yaratırken mekanik yöntemler kullanmış olabilir: Hollandalı usta kendine özgü tarzını ortaya koyarken sert çizgilerden kaçınır, yalnızca ışık ve gölge tonlarına güvenir. Sanat tarihçileri, Vermeer’in ışığı bu şekilde yansıtmasında mekanik yöntemlerin kullanılıp kullanılmadığı konusunu uzun zamandır tartışıyor. Camera obscura bu konudaki en popüler teori ve 2013 tarihli Tim’s Vermeer belgeseli, Vermeer’in resim yaparken elini yönlendirmek için aynaların dikkatli bir şekilde düzenlenmesini içeren bir yöntem kullandığını kanıtlayan bir deneyi konu alıyordu.

Bu paha biçilmez tablo neredeyse yok pahasına satıldı: Tablonun yaratılışından 1881’deki müzayedede satışa sunulmasına kadar 200 yıldan fazla zaman geçmişti. Hollandalı ordu subayı ve sanat koleksiyoncusu Arnoldus Andries des Tombe, İnci Küpeli Kız tablosunu sadece iki guldene satın aldı. Des Tombe’nin 1902 kışında vefat etmesinin ardından eser, bugün hala görülebildiği Lahey’deki Mauritshuis Müzesi’ne miras bırakıldı.

İnci Küpeli Kız hep evinde kalacak: Mauritshuis, İnci Küpeli Kız‘ı son yıllarda Japonya, İtalya ve Amerika Birleşik Devletleri’ne sergilenmek üzere ödünç verdi. Turlar Temmuz 2014’te sona erdi ve müze tablonun müze koleksiyonunda süresiz olarak kalacağını duyurdu. İnci Küpeli Kız, Botticelli’nin Venüs’ün Doğuşu ve Picasso’nun Guernica ve Avignonlu Kızlar tablolarıyla birlikte, kendi müzelerinde sonsuza dek güvende kalacak eserler arasına katıldı.

görsel: Johannes Vermeer’in ‘Girl with a Pearl Earring’ tablosu | Wikimedia Commons // Public Domain

mental floss

Makale Etiketleri:
· · · ·
Makale Kategorileri:
MANŞET · VE DİĞER