20
Views

Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye göz atabilirsiniz

Ödül Sistemi

Yazar: Jem Calder

Çevirmen: Su Akaydın

Yayınevi: Can Yayınları

Jem Calder’ın ilk kitabı Ödül Sistemi, büyükşehirde yaşayan ve aynı üniversiteden mezun olmuş bir arkadaş grubunun hayatlarını anlatan altı öyküden oluşuyor. İnsanların sosyal medya üzerinden iletişim kurduğu ama sosyal ilişkilerin kopuk olduğu bu dijital çağda duygular, düşünceler ve davranışlar teknoloji tarafından biçimleniyor. Ödül Sistemi, son derece güncel ve enerjik bir yaklaşımla bugün artık nasıl yaşadığımızı gözler önüne seriyor.

“Gençlerin aşkı, yaşamı ve iş hayatıyla ilgili keskin ve zekice yazılmış hikâyeler… Calder, önceki nesillerin edebî tarzlarını günümüz koşullarına uyarlıyor.”

 Nat Segnit, The Times Literary Supplement

Kendime Düşünceler – En İyi İntikam Onlar Gibi Olmamaktır

Yazar: Marcus Aurelius

Yayınevi: Beyaz Baykuş

“KENDİNE HÜKMEDEMEYEN, HİÇBİR ŞEYE HÜKMEDEMEZ!”
– Marcus Aurelius
Roma İmparatoru Marcus Aurelius, Kendime Düşünceler’i kendi iç dünyasını fethetme çabası olarak yazdı. Savaş alanında kurulan çadırların sessizliğinde, gecelerin yalnızlığında tuttuğu bu notlar; netlik arayan, sabrı sınanan, dürüstlüğe ve erdeme tutunan bir insanın içsesi.
Bu kitap, felsefenin en sade hali:
Gürültünün ortasında sükûneti korumak,
Değiştirilemeyeni kabul etmek,
Adalet, tevazu ve cesaretle yaşamak…
Ve belki de en çarpıcı olan, aradan iki bin yıl geçmesine rağmen bu sözlerin hâlâ ruhumuza dokunabiliyor olması. Marcus Aurelius’un sesi hâlâ yakın, hâlâ insani, hâlâ bizi çağırıyor.
Kendime Düşünceler, antikçağın bir kalıntısı değil, denge arayan, bilgelik isteyen, iç gücünü hatırlamak isteyen herkes için zamansız bir yoldaş.
Bu kitap sana şunu fısıldıyor:
Kendi içine bak. Çünkü bütün savaşlar ve bütün zaferler ilkönce orada başlar.

Ejderha: Kadim Zamanlardan Günümüze Sevdiğimiz Ejderhalar

Yazar: Arzu Taşçıoğlu

Yayınevi: DeliDolu

Sanatın ve edebiyatın odağında efsanevî bir simge: Ejderha

Sevin Okyay ile Arzu Taşçıoğlu’nun ortak imzasını taşıyan Ejderha: Kadim Zamanlardan Günümüze Sevdiğimiz Ejderhalar, kimi kültürlerde dehşet kimilerindeyse bereket saçtığına inanılan ejderhaların binlerce yıllık efsanesine ışık tutan, kapsamlı bir kılavuz.

Tarih boyunca sayısız mite konu olan ejderhaların farklı toplumlar üzerindeki yansımalarını mitoloji, sanat ve edebiyat üçgeninde ele alan eser, asırlardır güncelliğinden hiçbir şey yitirmemiş bu kudretli yaratıkların gizemli dünyasına doğru büyüleyici bir serüven vadediyor.

Ehil ellerde tılsımlı sözcüklerle yeniden hayat bulan ejderhaların hiç bitmeyen hikâyesini anlatan kitap, antik gravürlerden çağdaş illüstrasyonlara uzanan göz alıcı resimler eşliğinde Doğu ve Batı sanatı arasında efsunlu bir köprü kuruyor.

Ejderha… Uğuru uğursuzlukla, bolluğu kıtlıkla çarpıştırmayı başaran bu efsanevî yaratık; kâh yedi başlı bir canavar, kâh etrafa iyilik saçan kutsal bir varlık olarak kolektif hafızamızın hem en ürkütücü hem de en hayranlık uyandırıcı figürleri arasında yer alıyor. Peki, ejderhaların insanlık tarihi için taşıdığı manevi değerin ardında hangi sırlar yatıyor?

Okurları, ağzından ateş püskürten bir ejderhanın sırtında görkemli bir yolculuğa davet eden kitap, Sümer mitlerinden Yunan destanlarına, Çin’in bilge ejderhalarından İskandinav sagalarına, Anadolu menkıbelerinden modern edebiyatın unutulmaz ejderlerine kadar geniş bir panorama sunuyor. Okyay’ın tarihsel ve kültürel yorumlarıyla derinleşen bu yolculuk, Taşçıoğlu’nun ejderhaları kendi dillerinden konuşturan oyunbaz anlatılarıyla iyice alevleniyor. İkili, ejderhanın sadece dehşet uyandıran bir yaratık değil, aynı zamanda bilgeliğin ve yeniden doğuşun simgesi olduğunu da gözler önüne seriyor.

Mitoloji ve fantastik edebiyat tutkunları için zengin bir başvuru kaynağı olan Ejderha: Kadim Zamanlardan Günümüze Sevdiğimiz Ejderhalar, özel sayfa tasarımı ve ciltli baskısıyla öne çıkan nadide bir koleksiyon parçası.

El-İnsanla İlgili Felsefi Bir İnceleme

Yazar: Raymond Tallis

Çevirmen: Ebru Kılıç

Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları

Raymond Tallis’in insan elini yalnızca biyolojik bir yapı olarak değil, insan bilincinin, kültürünün ve benliğinin oluşmasında merkezi bir rol oynayan felsefi bir varlık olarak merkeze aldığı çalışması El – İnsanla İlgili Felsefi Bir İnceleme, Ebru Kılıç’ın çevirisiyle Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıktı.

Bu kitapta elin anatomisini, işlevlerini ve simgesel anlamlarını inceleyen Tallis; tutma, işaret etme, jest yapma ve araç kullanma gibi eylemlerin, yalnızca fiziksel hareketler değil, anlam üretiminin ve özne olmanın temel bileşenleri olduğunu gösteriyor. Sinirbilim, felsefe, antropoloji ve sanatı harmanlayan El, insan elini, insan olmanın ne anlama geldiğini kavramak için güçlü bir mercek hâline getiriyor. Mizahı ve entelektüel derinliği ustalıkla buluşturan Tallis, okuru düşüncenin ve bedenin kesişim noktasında, alışılmadık bir felsefi keşfe davet ediyor.

“Elin insan oluşumuzu şekillendirmekteki merkezi rolünü gündeme getiren ilk filozof ben değilim elbette. Okuyacağınız metinde ellerimiz olduğu için eşsiz derecede düşünceli varlıklar olduğumuzu ileri süren Anaksagoras’dan, eli “aletlerin aleti” diye tanımlayan Aristoteles’ten ve eli “zihnimize açılan pencere” olarak gören Kant’tan bahsediyorum. Anatomist F. Wood Jones’un “el insanın doğadaki yerini büyük ölçüde belirlemiştir” sözü, El’in tezini haber veriyordu. Bunu söyledikten sonra, nasıl bu kadar farklı olduğumuza dair anlattığım hikâyeyi bazılarının tümüyle ikna edici bulmayabileceğini ekleyeyim. Bu gibi durumlarda bile El’in, yine de onu okuyanları memnun edeceğini umuyorum. Bunun en önemli nedeni de el için bu metni yazmamın bana insan oluşumuzun zengin gizemini aydınlatma ve bundan sevinç duyma fırsatı vermiş olması; seküler bir hümaniste yaraşır bir işti doğrusu.” (Raymond Tallis’in Türkçe baskı için kaleme aldığı önsözden)

Düşlenemez Diyarların Yolcuları: Demans Bakım Verenler ve İnsan Beyni Hikayeleri

Yazar: Dasha Kiper

Yayınevi: Domingo Yayınevi

ZİHNİN SINIRLARINDA, SEVGİNİN VE
SABRIN BİRLİKTE YÜRÜDÜĞÜ BİR YOLCULUK.

Klinik psikolog Dasha Kiper, Alzheimer ve diğer demans türleriyle yaşayan insanlara ve onlara bakım verenlere yıllarını adadı. Deneyimlerinden yola çıkarak Düşlenemez Diyarların Yolcuları’nda “kusursuz bakım veren” mitini sarsıyor ve demansın yalnızca hastayı değil, bakım vereni de dönüştüren bir hastalık olduğunu gösteriyor.
Eşinin bir yabancı olduğuna inanan bir adam, hayali arkadaşlıklar kuran bir kadın, annesinin geçmiş travmalarının ağırlığı altında ezilen bir oğul… Kiper yargısız ve derin empatiyle anlattığı bu vakalarda, demansın nasıl sessizce ilişkilerin kalbine sızabildiğini, bakım verenlerin de tıpkı hastalar gibi yolunu kaybedebildiğini gözler önüne seriyor.
Düşlenemez Diyarların Yolcuları, hem hastalığa hem insan doğasına dair algımızı derinden sarsan, şefkat dolu bir keşif: Kimi zaman kalp kırıcı, kimi zaman umut verici ama her sayfasında insan kalabilmenin anlamını sorgulatan ve demansın zihinsel labirentinde pusula olan bir kitap.

“Etkileyici, ikna edici ve unutulmaz… Hastalığın açığa çıkardığı insanlık hallerini büyüleyici bir dille anlatıyor.”
DAVID EAGLEMAN

“Bu kitap, demansla yaşayanlara ve onlara bakım verenlere bakışımızı sonsuza dek değiştiriyor.”
LORI GOTTLIEB

NEW YORK TIMES YILIN EN İYİLERİ EDİTÖR SEÇKİSİ

Bozuk Para

Yazar: Yasmin Zaher

Çevirmen: Parla Nemutlu

Yayınevi: April Yayıncılık

NEW YORK TIMES, BOOKSHOP, GOODREADS EDİTÖR SEÇKİSİ

TIME, AMAZON, NEW YORKER, PEOPLE, GQ, VULTURE, ELECTRIC LITERATURE, PUBLISHERS WEEKLY, LIBRARY JOURNAL YILIN KİTABI SEÇKİSİ

New York’ta yaşayan Filistinli genç bir kadın. Hermès Birkin çantasına bakılırsa oldukça varlıklı. Kusursuz bir zevke ve sıradışı bir hijyen anlayışına sahip. Oysa gerçek göründüğü gibi değil. Vasat bir ortaokulda ders veriyor. Hayatını ağabeyinin bağladığı aylık harçlıkla sürdürmek zorunda. Artık İsraillilerin yaşadığı anavatanı ise anılarında, hafızasının derinliklerinde. Amerika’da kök salma hikâyesi baştan lanetlenmiş gibi. Şu ‘temizlik hastalığı’ da cabası. Kaosun içerisinde bir gün evsiz bir dolandırıcıyla tanışacak ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…

Edebiyat dünyasının büyük heyecan uyandıran yeni kalemlerinden Yasmin Zaher imzalı Bozuk Para, doğa ve uygarlık, güzellik ve adalet, sınıf ve aidiyet, kaos ve tüketim çılgınlığı gibi evrensel konuları kolaycı ahlakçılığa düşmeden sorgulayan, yeni neslin kontrolsüz kapitalizmle sürdürdüğü sürreal mücadeleyi bir solukta gözler önüne seren bir macera.

“Muazzam… Kapitalizm, materyalizm, aşk, şehvet, dostluk, saflık, doğa, temizlik, mekan ve kendi özümüz üzerine şimşek gibi çakan yıldırım gibi düşen sürükleyici bir roman.

Kudüs doğumlu Filistinli yazar Yasmin Zaher tutkuyla yazıyor ve geri adım atmıyor.”

Library Journal

“Bozuk Para yalnızca yüksek edebiyat standartlarını karşılamakla kalmıyor. Kendi standardını belirliyor. Bir başyapıt.”

Slavoj Žižek

“Keskin mizah, incelikli dil! Uçurumun kenarındaki bir kadının portresi.”

Time

“Batı hegemonyasını lüks bir çanta içinde baş aşağı ediyor!”

New York Times

“Sınıf ve aidiyet gibi en hassas konularla keskin bir zeka ile yüzleşen, aynı zamanda etik, estetik, aşk ve uygarlığın doğasına dair stil sahibi bir roman.”

Literary Hub

Makale Kategorileri:
KİTAP · MANŞET