24
Views

Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye göz atabilirsiniz:

Devrim Mutfağı

Yazar: Bengi Başaran , Umur Talu

Yayınevi: Kafka Kitap

Gazeteci Umur Talu ile Dr. Bengi Başaran’ın hazırladığı “Devrim Mutfağı” adlı kitap raflardaki yerini aldı. Atatürk’ten Che Guevara’ya, Karl Marx’tan Napolyon’a birçok devrimcinin yemek alışkanlıklarının masaya yatırıldığı kitapta eşsiz tarifler de yer alıyor.

Gazeteci Umur Talu ile Dr. Bengi Başaran’ın hazırladığı, Epsilon Yayınevi ve Kafka Kitap ortaklığıyla yayımlanan Devrim Mutfağı okuyucusuyla buluştu. Türkiye ve dünyadan 40’a yakın devrimcinin yemek alışkanlıklarının incelendiği ve tariflerin derlendiği kitabın ön sözü ise gastronomi yazarları Vedat Milor ve Mehmet Yaşin’in kaleminden çıktı.

AÇLIK, TOKLUK VE DAYANIŞMA ÜZERİNE BİR BELLEK

Okuyucunun “Karl Marx ne yerdi? Atatürk’ün sofrasında neler konuşulurdu? Fidel’in mutfağından hangi kokular yükselirdi?” sorularına yanıt bulan kitap, benzersiz tariflerle her bir devrimcinin kişiliğini, yaşam felsefesini ve mücadele ruhunu damaklarda yaşatıyor. “Devrim Mutfağı”, her bir “devrim aşçısı” için özel olarak hazırlanmış yemek ve içecek tariflerinin yanı sıra, onların hayatına dair kısa ama etkileyici anlatılara da yer veriyor. Sofraların sadece karın doyurulan bir yer değil, aynı zamanda ideallerin paylaşıldığı, stratejilerin belirlendiği ve direnişin ateşiyle beslenildiği mekânlar olduğunu gözler önüne seriyor.

Divan: Bektaşi Edebiyatının Son Klasiği

Yazar: Gurbi

Çevirmen: H. Dursun Gümüşoğlu , Erdoğan Ağırdemir

Yayınevi: VakıfBank Kültür Yayınları

VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY), “Dîvân” adlı kitabı okurlarıyla buluşturuyor. 18. yüzyıl Osmanlı edebiyatı ve tasavvuf düşüncesinin önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilen şair ve mutasavvıf Gurbî hem şiirleri hem de tasavvufi görüşleriyle döneminin entelektüel ve manevi atmosferine derinlemesine nüfuz eder. Gurbî’nin kaleme aldığı “Dîvân”, Hz. Muhammed’e, Ehl-i Beyt’e, dört halifeye, Hacı Bektaş-ı Veli’ye ve özellikle Hz. Ali’ye duyduğu derin muhabbeti etkileyici bir üslupla yansıtır. H. Dursun Gümüşoğlu ve Erdoğan Ağırdemir tarafından yayına hazırlanan bu önemli eser, edebiyat ve tasavvuf meraklıları için vazgeçilmez bir kaynak niteliğinde.

VBKY’nin klasik kitaplığı, “Dîvân” adlı kitap ile genişlemeye devam ediyor.  18. yüzyıl Osmanlı edebiyatı ve tasavvuf düşüncesinin önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilen Gurbî hem şiirleri hem de tasavvufi görüşleriyle döneminin entelektüel ve manevi atmosferine derinlemesine nüfuz eden bir şair ve mutasavvıftır. Sırbistan’ın kadim şehri Yenipazar’da (Novi Pazar) doğan bu gönül eri, ömrünün yetmiş beş yılını Anadolu, Rumeli, Edirne ve Bosna’nın manevi ikliminde geçirdi. Kendini daima gurbette hisseden şair, bu hüznü “Gurbî” mahlasıyla ölümsüzleştirdi. Seyyid Ali Sultan Dergâhı’nda Muhammed Musli Baba’dan nasip alarak Bektaşîliğe intisap etti ve bu yolun önemli bir temsilcisi oldu. 1722’de Bosna’da kaleme aldığı “Dîvân”ı; Hz. Muhammed’e, Ehl-i Beyt’e, dört halifeye, Hacı Bektaş-ı Veli’ye ve özellikle Hz. Ali’ye duyduğu derin muhabbeti etkileyici bir üslupla yansıtır. Onun şiirleri, tasavvufun incelikleriyle örülü, felsefi bir derinlik taşır. Bu kitap, edebiyat ve tasavvuf meraklıları için vazgeçilmez bir kaynak.

Atocha’dan Ayrılış

Yazar: Ben Lerner

Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları

Amerikalı genç şair Adam Gordon, İspanya İç Savaşı üzerine çalışmak için bir “şiir bursu”yla Madrid’e gelmiştir. Ancak Adam buradaki zamanının büyük bölümünü aylaklık etmekle ve sahte biri olduğu şeklindeki endişesini kimisi yaratıcı kimisi alışıldık çeşitli yollara başvurarak bastırmakla geçirir.

İşaya Üşür’ün Tarih ve Ekonomi Politik Yazıları

Yazar: Kolektif

Yayınevi: Dost Kitabevi

Elinizdeki kitap, Türkiye’de çok az yetişen bir sosyal bilimcinin, Prof. Dr. İşaya Üşür’ün tarih, ekonomi politik ve iktisat politikaları alanındaki katkılarını içeriyor. Onun düşünce sisteminde tarihin teorisi ile teorinin tarihi metodolojik bir birliktelik olarak yan yanadır. Kitapta okuyucuyu ilk olarak iktisat disiplininin doğuşuna sahne olan İngiltere’nin tarihi, İşaya Hoca’nın tanısıyla gerçek gerçeklik, beklemektir. Bu yazılar dönemi için olduğu kadar bugün için de katkı düzeyindedir. Osmanlı toplumsal yapısı, Fransız ve Türk devrimleri için sürdürdüğü tartışma hiç kuşkusuz zihin açıcı niteliktedir.

İşaya Üşür’ün “Ekonomi Politik: Zarif Mezar Taşları” yazısını onu kaybettiğimizde yeniden okumuştum ve şimdi bu kitapta bir daha okudum. Kavramların tarihi olduğunu hatırlarken ne kadar haklı ve (iktisadi) düşünce tarihçisini bir tür mezarlık bekçisine benzetirken: ” Zarafet, belki biraz bakanın gözündendir ama öyle zarif mezar taşları vardır ki göz ya da damak zevki fazla gelişmemiş olanlara bile ‘orada’ olduklarını duyumsatırlar: Mezar taşlarını okumayı bilmek gerek!”

İşaya Üşür Türkiye’de sosyal bilimcinin en yetkin örneklerindendir. Türkiye’de sosyal bilimlerin “gerçek” olarak ne zaman düşünülürse hoca “oradadır” …

Tepe

Yazar: Jean Giono

Çevirmen: Ekin Özlü Akseki

Yayınevi: Can Yayınları

“Sana işin sırrını söyleyeceğim; insan gerçeği duymak istemiyor. Etrafımızda çok kan var. Canlıların etinde ve ormanlarda kanın ve bitki özsularının tıpkı bir nehir gibi aktığı onlarca, yüzlerce delik var. Kendi ellerimizle açtığımız yüzlerce, binlerce delik.” Gür, uzun buğday tarlalarının arasından dört hanenin yükseldiği bir köy… Burası, ova ile büyük lavanta arazisi arasında yer alan, Lure Tepesi’nin gölgesindeki Bastides Blanches. Burada yaşayan kendi halindeki on iki kişi, önce köy çeşmesinin kuruması, küçük bir kızın bilinmeyen bir hastalığa yakalanması ve nihayetinde kıyametvari bir yangının çıkmasıyla panikten paniğe sürüklenir. Olan bitene anlam verilemeyince, köyün büyüğü yatalak Janet’ten medet umulur fakat Janet’in söyleyecekleri köy sakinlerinin hiç hoşlarına gitmeyecektir. “Giono’nun yazısı, gerçekçilik ve şiirsel duyarlılığın eşsiz bir karışımı.” The Washington Post

Düşüncelerin Günbatımı

Yazar: E. M. Cioran

Çevirmen: İsmet Birkan

Yayınevi: Jaguar Kitap

Dünyadan en uzak yıldızı arıyorum, orada kendime bir beşik ve bir tabut yapmak için, benden yeniden doğmak ve bende ölmek için.
Düşüncelerin Günbatımı, Cioran’ın anadilinde yazdığı son kitap. Başka bir ifadeyle, “O zamanlar beni genelevler ve kütüphanelerden başka hiçbir şey cezbetmiyordu” diye tanımladığı yıllarının son çılgınlık ürünü.
Cioran’ın hayatında bir devri kapatıp yeni bir devri açan bu yapıt, sönen yıldızlara parlayan fikirlerle karşılık veriyor: Yaşamı ölümle açıklayan bir zihinde aşk, müzik, acı, hüzün, yalnızlık ve varoluş da yeni anlamlarla ışıldıyor.
Düşüncelerin Günbatımı, İsmet Birkan çevirisiyle ilk kez Türkçede.
“Kierkegaard, Nietzsche ve Wittgenstein çizgisinin en seçkin ismi.” —Susan Sontag

Makale Kategorileri:
KİTAP · MANŞET