Haftanın Kitaplığı – 14 Mayıs 2023

Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye göz atabilirsiniz

20. YÜZYILDA NE OLDU? – PETER SLOTERDIJK

Çağdaş düşünür Peter Sloterdijk, önceki yüzyılın bizlere miras bıraktığı yükleri, öğretileri ve umutları farklı perspektiflerden irdeliyor. Okurlarını ters köşeye yatırmayı seven yazar, insanlık tarihine savaş, kıyım ve devrimleriyle damgasını vuran aşırı yüklü bu yüzyılı alışıldık tarihsel ya da ideolojik bakış açılarıyla ele almaz; çünkü kendi deyişiyle olaylara ve ideolojilere odaklanarak 20. yüzyılı anlamak olası değildir. Sloterdijk’a göre 20. yüzyılın baskın motifi, hakikati burada ve şimdi dolaysızca harekete geçirme iradesi olarak kendini gösteren şeydir. Geçmiş yüzyılı anlamak için ekonomiden felsefeye tüm alanlarda tümden yeni yaklaşımlara gereksinim olduğunu öne süren Sloterdijk; 20. Yüzyılda Ne Oldu? ile okurları Antroposen’in anlamı, insanların evcilleştirilmesi, denizin önemi, küreselleşmenin felsefi veçheleri gibi bir dizi ilgili konunun yanı sıra Derrida ve Heidegger’in siyaseti üzerine de yeniden düşünmeye davet ediyor.

VAHŞİ KADINLAR – AOKO MATSUDA

Aoko Matsuda’nın Japon halk masallarını feminist bakış açısıyla yeniden yorumladığı tekinsiz öykülerden oluşan kitabı Vahşi Kadınlar, Nilay Çalşimşek’in çevirisiyle İthaki Yayınları’ndan çıktı.

Matsuda bu öykülerde binlerce yıllık anlatıları alıp günümüz Japonya’sına taşıyarak hayalet hikâyeleriyle günümüz toplumlarıyla ilgili daha büyük hakikatleri göz önüne seriyor. Kapı kapı dolaşıp el feneri satan iki kadın, her gece konforlu bir banyo yapmak için ziyarete gelen neşeli bir âşık, bekâr bir anne işteyken eve gelerek bebek bakıcılığı yapan sessiz bir ziyaretçi… Bu öykü kitabında temizlikten şatoları korumaya, seyyar satıcılıktan suçla savaşmaya kadar birçok yararlı hizmet sunan ruhlar ile insanlar yan yana geliyor, öte âlem ile günlük hayat iç içe geçiyor.

“Aoko Matsuda’nın hayaletleri tanıdığınız insanların karakteristiklerine sahip: kimi yakın bir arkadaşınız, kimi peşin hükümlü akrabanız, kimiyse gün içinde rastlaştığınız işgüzar kimseler. Kitap ilerledikçe Matsuda ilmekleri sıklaştırıp karakterleri birbirlerine yaklaştırıyor ve bir bütün olarak kitap, düşündüğünüzden daha zengin ve derin bir hâl alıyor.”  – Kelly Link

KURTULUŞ GÜNÜ – GEORGE SAUNDERS

2017 Man Booker sahibi George Saunders’ın kaotik dünya düzenine kafa tutmaya çalışan kırılgan bireylerin portresini çizdiği, absürt olduğu kadar ürkütücü derecede gerçekçi öykülerinden oluşan Kurtuluş Günü, Niran Elçi’nin çevirisiyle Delidolu Yayınları’ndan çıktı.

Time‘ın İngilizce yazan “en iyi öykücü” olarak nitelendirdiği Saunders, bu kitabındaki öykülerinde güç, etik, adalet, birlikte yaşam ve özgürleşme kavramlarını odağına alıyor. Kurtuluş Günü, ekonomik, ruhsal ve fiziksel anlamda kendi ellerimizle yarattığımız hapishaneleri, kapitalizmin tuzaklarını, sıkışmışlık ve inkâr hâlini enfes bir ironiyle hicvediyor.

Saunders, Amerikan rüyasının köklerini yerinden söküp attığı öykülerinde çok da uzakta görünmeyen distopik bir gelecekte, politik bir durumun göbeğinde, dededen toruna yazılmış “idealist” mesajlarla yüklü bir mektup; Colorado’da, yeraltında bulunan, cehennem temalı lunaparkta takılırken “kendi gerçekliğini” sorgulamaya başlayan yalnız bir karakter; aynı adama sevdalı iki kadının bir dolu fırtınasının orta yerinde giriştikleri varoluşsal hesaplaşma; ürkütücü bir plana kurban giderek gözü pek bir siyasi protestocuya dönüşecek 89 yaşında bir adam ve fazlasını anlatıyor.

Dünya haşin bir yerdi. Fazla haşin. Bir hata yapıyordunuz ve sonra hayatınız boyunca bedelini ödüyordunuz.”İDEF

DERSLER – IAN McEWAN

Ian McEwan’ın son romanı “Dersler”, hayatı kaçırılmış fırsatlar ve cevapsız sorularla dolu kahramanının mutluluk arayışı üstünden İngiltere’nin İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki kuşaklarının hikâyelerine ve yakın geçmişin büyük altüst oluşlarına bakıyor. Hayatı Küba Füze Krizi’nden Çernobil felaketine, Berlin Duvarı’nın çöküşünden Covid-19 pandemisine tarihin büyük kuvvetleri tarafından şekillendirilirken, Roland Baines her insan için geçerli olan sorularla yüzleşir: Hayatlarımızın kontrolü ne ölçüde bizim elimizdedir? Geçmişin travmalarıyla yüzleşmek mümkün müdür? En sona gelindiğinde, insan iyi bir hayat yaşayıp yaşamadığını nasıl anlar? “Dersler”, müzik ve edebiyatla, siyaset tartışılan arkadaş masalarının gürültüsüyle, bulunan ve kaybedilen aşkların heyecanıyla dolu, hayat kadar geniş bir roman.

DOĞU, BATI – SALMAN RUSHDIE

Edebiyat tarihinin kadim şahsiyetleri ile popüler kültürün, masallar ile tarihin, fantastik ile gerçekliğin kesiştiği bu dokuz hikâye, Doğu ile Batı karşılaşınca neler olduğunu anlatıyor. Fakir bir çekçekçi, inanılmazı gerçekleştirip Bombay’da film yıldızı oluyor; Kristof Kolomb, Kraliçe Isabella’yla ilişkisini “tamamlama” hayalleriyle kendinden geçiyor; iki çocukluk arkadaşı, fantezilerinde diplomat olup Uzay Yolu mürettebatına katılarak Hindistan’ın yakın tarihine tanıklık ediyorlar. Doğu, Batı’da, zengin dili ve benzersiz hayal gücüyle Salman Rushdie; okurları şaşırtarak, güldürerek, düşündürerek, bir lunapark treninde kültürlerarası yolculuğa çıkarıyor.

BİR ADA İCAT ETMEK – ALAIN GILLOT

Çin’de bir şantiyede çalışırken, yedi yaşındaki oğlu Tom’un öldüğünü öğrenen Dani, haberi alır almaz Fransa’ya eşi Nora’nın yanına dönerek cenaze hazırlıklarına başlar. Fakat oğlunun ölümünü kabullenmekte zorlanmakta, yas tutmayı reddetmektedir. Yılın büyük bir kısmında onu evinden uzak bırakan bir iş seçtiği, oğluyla istediği kadar vakit geçiremediği için pişmandır. O bu duygularla mücadele ederken hiç beklenmedik bir şey olur, küçük Tom karşısında belirmiş onunla konuşmaktadır. Başta aklını kaçırdığını düşünen Dani, çok geçmeden oğlunun büyülü ve açıklanamaz bir biçimde yeniden ortaya çıkışını kabullenir. Birlikte daha önce planlasalar da bir türlü gerçekleştiremedikleri bir ada yolculuğuna çıkarlar. Alain Gillot bir ailenin en sancılı zamanlarını konu alan bu romanında yas tutmanın farklı türleri, bir babanın oğlundan öğrenebilecekleri, hayattaki ezberlerimiz ve gönlümüzden geçenler üzerine yalın, zarif ve samimi bir romana imza atıyor.

tr_TRTurkish