18
Views

Duş, içimizdeki dahiyi ortaya çıkarmak için mükemmel koşulları yaratır.

Duştasınız, şampuana uzanırken aklınıza şakkadanak şahane bir fikir geliyor. Belki de sonunda iş yerinizde sizi rahatsız eden o büyük sorunu çözüyorsunuz. Ya da belki daha önemli bir şey fark ediyorsunuz.

O anlar sihirli falan değil, ama kendinizi köpüklere bulamanızla çok ilgisi var. Duş, yaratıcı bir patlama anı için mükemmel koşulları yaratıyor ve içinizdeki dahiyi ortaya çıkarıyor.

Araştırmalara göre balık tutma, egzersiz yapma veya duş alma gibi monoton işlerle uğraştığınızda yaratıcı bir aydınlanma yaşama olasılığınızın daha yüksek. Bu rutinler fazla düşünme gerektirmediğinden otomatik pilota geçiyorsunuz. Bu durumda bilinçaltınız başka bir şey üzerinde çalışma konusunda serbest kalıyor. Zihniniz kendi içinde gezinmeye başlıyor ve beyniniz sessizce hiçbir kısıtlama olmaksızın serbest çağrışım oyunu oynuyor.

Bu tür hayal kurma beynin kararlar, hedefler ve davranışlar için komuta merkezi olan prefrontal korteksi rahatlatıyor. Ayrıca beyninizin geri kalan “varsayılan mod ağı”nı (DMN) açarak kafanızın farklı bölgelerini birbirine bağlayan yolları temizliyor. Korteksiniz gevşediği ve DMN’iniz açıldığı anda bilinçli zihninizin göz ardı edeceği yeni ve yaratıcı bağlantılar kurabiliyorsunuz.

İşte bu yüzden duştaki fikirlerinizle işteki fikirleriniz birbirinde çok farklıdır; ofiste biraz daha dar görüşlüsü olursunuz. Bir sorun hakkında çok düşünmek varsayılan ağınızı devre dışı bırakır. Prefrontal korteksinizin kontrolünü artırır. Bu kötü bir şey değildir; odaklanmanızı sıkılaştırır ve kedi resimlerine bakmayı bırakıp o son teslim tarihine yetişme gücünü verir, ama sizi yaratıcı bir çıkmaza da sokabilir. Çünkü bir göreve derinlemesine odaklandığınızda beyninizin alışılmadık ve yaratıcı çözümleri sansürleme olasılığı daha yüksektir.

Beyniniz bir göreve odaklandığında en aktif halinde olmaz. Araştırmalar onu rahat bıraktığınızda ve dolaşmasına izin verdiğinizde daha aktif olduğunu gösteriyor. Harvard’dan Shelley Carson yaratıcılığı yüksek insanların şaşırtıcı bir özelliği paylaştığını buldu: Kolayca dikkatleri dağılıyor. İşte duşun güzelliği de burada. Dikkatinizi dağıtır, odaklanmanızı bozar ve beyninizin gezinmesine izin verir. DMN’inizi harekete geçirir ve çılgın fikirlerin kafanıza doluşmasını sağlar.

Peki duşu bir toplantıdan farklı kılan nedir?

Duş rahatlatıcıdır. Belkide güvenli, kapalı bir alanda yalnız kalabileceğiniz tek zaman budur. Dışarıdaki streslerden uzaklaşma şansınızdır. Bu kadar rahat olduğunuzda da beyniniz dopamini serbest bırakabilir. Bir dopamin akışı yaratıcılığınızı artırabilir, beyninizde daha fazla alfa dalgası dalgalanır. Alfalar beyninizin hayalcilik ve yaratıcılığını artırır.

Dahası var! Duş aldığınız zaman dilimi de önemlidir. Çoğumuz sabah veya akşam, yani en yorgun olduğumuzda yıkanırız. Thinking and Reasoning dergisine göre bu bizim yaratıcı zirvemizdir. Sersemletici sabah sisi beyninizin sansürlerini zayıflatır, şahane fikirlerin ortaya çıkmasını sağlayan alakasız, dikkat dağıtıcı düşünceleri bastırmanızı engeller.

İşte böyle. Dikkatiniz dağılmış, rahatlamış ve yorgunsunuz. Varsayılan ağınız açıldığında, dopamin kaynaklarınız arttığında ve alfa dalgalarınız harekete geçtiğiniz prefrontal korteksiniz gücünü azaltır. Duş mükemmel fikir için mükemmel fırtınayı yaratır.

görsel: Gary John Norman/GettyImages

Makale Etiketleri:
· · · ·
Makale Kategorileri:
MANŞET · VE DİĞER