Onlarca yıldır bilimkurgu yazarları Ay’ı insanlığın en büyük fetihlerinden biri olarak hayal etti; tahayüllerindeki ay uzay kolonilerine, uzay hapishanelerine, uzay laboratuvarlarına ve uzay apartmanlarına ev sahipliği yaptı. Jules Verne astronotları bir topun içinden ateşleyerek aya ulaşacağımızı yazdı. Robert Heinlein dünyadaki yönetime direnen ve isyan eden bir Ay üssü tasarladı.
Rusya, Hindistan ve Çin dahil olmak üzere birçok ülke ABD’nin 1972’de son inişinden bu yana ilk kez mürettebatlı bir ay görevi için planlar yaparken, ay ve kaynakları üzerinde kimin hak iddia edeceği sorusu spekülatif bir kurgu konusu olmaktan çok hukukun işi. Özellikle uzay avukatlarının.
Nebraska-Lincoln Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde avukat ve uzay hukuku profesörü olan Frans von der Dunk, Real Clear Science için yazdığı bir yazıda ay mülkiyeti konusunu inceledi. Amerikalılar 1969’da ilk kez ay yüzeyine ayak basmadan iki yıl önce, ABD ve Sovyetler Birliği de dahil olmak üzere ülkeler, ayı küresel bir ortak mülk haline getiren 1967 Uzay Anlaşması’nı hazırladı ve taahhütte bulunfu. Ay tek bir ülkeye ait olamazdı; sırları, kaynakları ve diğer kullanılmayan potansiyeli daha büyük iyiliğin hizmetinde olmalıydı. İyi niyet çabası olarak, Soğuk Savaş’a rağmen ABD ve SSCB toprak ve kaya örnekleri bile paylaştı.
Hiçbir ulus Ay’da arazi hakkı iddia edemezken hem Ay’dan hem de asteroitlerden elde edilen kaynakların kime ait olduğu sorusu (ki bunlar da anlaşmanın önemli bir parçası) o kadar da net değildir. Bir ülke mineralleri ve diğer uzay kaynaklarını çıkarabiliyorsa, mülkiyeti talep edebilir mi, yoksa bunlar dünyanın geri kalanıyla paylaşılmalı mı?
Von der Dunk kulağa tuhaf gelse de uzay hukuku ve uzay avukatlarına yakın gelecekte muhtemelen çok ihtiyaç duyulacağını söylüyor ama bu nedeninin tam olarak ne olduğundan emin değil. Asteroit veya ay madenciliği ticari balıkçılığa benzeyebilir: Lisansınız olduğu sürece, yakaladıklarınız sizin olabilir. Ancak Rusya gibi bazı ülkeler, uzaydan çıkarılan her şeyin insanlık için toplumsal faydası olması gerektiğine inanıyor.
Kesin olan bir şey var ki o da bu konu çok su kaldırır ve Neil Armstrong’un Ay’a ABD bayrağı dikmesinin uzay dünyasında pek bir şey ifade etmeyeceği muhtemel.
görsel: Corbis via Getty Images
mental floss