Albert Camus’nün Aşk Mektupları Yayınlandı

Nobel ödüllü Fransız yazar Albert Camus’nün İspanyol oyuncu Maria Casares ile yaşadığı aşkta birbirlerine gönderdikleri 860 mektup yayınlandı.

Fransız edebiyat tarihinde önemli bir yer tutan ikilinin aşkı 13 yıl sürmüş ve bu aşktan geriye 860 mektup kalmıştı. Albert Camus’nün Francine Faure ile evliliğinden doğan Catherine Camus’nün ortaya çıkardığı aşk mektupları Gallimard Yayınevi tarafından basılan bir kitapta yayınlandı.

Albert Camus Maria Casares aşkına dair:

Casares ve Camus 6 Haziran 1944’te, işgal altındaki Fransa’yı kurtarmak için müttefik devletlerin Normandiya Çıkartması’nı gerçekleştirdikleri gün Paris’te tanıştı.

Camus’nün Yanlışlık isimli oyunun provaları sırasında yakınlaşan çift ilk kez öpüştüklerinde Fransız edebiyatçı 30, İspanyol oyuncu 21 yaşındaydı.

Direniş’in bir parçası olan yazar, Nazi işgali altındaki Paris’te yeraltından çıkardığı Combat isimli bir derginin editörlüğünü yaparken, Gestapo’ya yakalanmamak için adeta ölümcül bir kedi-fare oyunu oynuyordu.

Paris’in Nazi işgalinden kurtulması sonrası ise Camus’nün eşi Faure’un kente gelişi ve ardından İspanyol oyuncunun yazara verdiği ültimatom sonucu ilişkileri sonlandı.

Fransız yazar her ne kadar evliliğe inanmadığını belirtse de eşini seçti. Üzerinden bir sene geçmeden ikiz çocukları Jean ve Catherine’nin doğmasına rağmen edebiyatçının sadakatsizliği yüzünden eşi Faure depresyona girdi.

Kırık kalpler

Eşinin depresyonuna karşın Camus daha çok kendi kırık kalbi ile meşguldü. Ayrılmalarından sonra yazar, Casares’e yazdığı bir mektupta “Kafamı çevirdiğim her yerde geceyi görüyorum” demişti.

Tanıştıklarından dört sene sonra ise ikilinin yolları Paris’teki Saint-Germain Bulvarı’nda bir kez daha kesişti. O tarihten sonra Camus ve Casares ikilisi 12 sene boyunca neredeyse her gün birbirlerine mektup yazdı.

İspanyol oyuncuya “küçük martım”, “kara alabalığım”, “lezzetlim” diye hitap eden edebiyatçı bir keresinde ona şöyle seslenmişti:

“Olduğum yerde duramıyorum. Yatak odanın kapısını kapattığın anı hayal ediyorum sürekli. İçim içime sığmıyor, her şey yanıyor. Ruhum, bedenim, dışım, içim, kalbim ve tenim fıkırdıyor… Anlıyor musun? Gerçekten anlıyor musun?”

Fransız yazarın kızının ifadesine göre ikili “karşı konulamaz” bir aşk yaşamıştı ve Casares hem sahnede hem de ekranda “delicesine meşguldü”.

“Yakında görüşürüz fevkaladem”

İkili, Camus’nün Adiller isimli oyununun hazırlıkları sırasında 1949 yılında kısa bir süreliğine beraber olsa da, yıllarını büyük ölçüde birbirinden ayrı geçirdi.

Fransız yazar 1957 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandığında Casares Arjantin’de tiyatro turnesindeydi. Kendisine hemen bir telgraf çeken Camus “Seni hiç bu kadar özlememiştim. Alonso’n” şeklinde yazmıştı.

Edebiyatçının son mektubu ise, 46 yaşındaki ölümünden dört gün önce 30 Aralık 1959 tarihine denk geliyor.

“Son mektup” diye kaleme aldığı o yazısına niçin öyle bir isim verdiği hâlâ bilinmezken, birbirlerini görmeden önceki son mektup ya da yılın son mektubu olabileceğine dair ihtimaller bulunuyor.

Mektubunda Camus, Fransa’nın güneyindeki Provence bölgesindeki aile evi Lourmarin’den tren yolu ile Paris’e döneceğini yazmıştı. “Yakında görüşürüz fevkaladem. Seni tekrar görme fikrinden dolayı o kadar mutluyum ki, bunu yazarken kendi kendime gülüyorum… Tekrar başlayacağımız Salı gününe denk seni öpüyor ve kucaklıyorum” demişti.

Camus Paris’e hiçbir zaman dönemedi. Yayıncısı Michel Gallimard’ın kullandığı spor otomobilin bir ağaca çarpması sonucu olay yerinde hayata gözlerini yumdu. Yayıncısı ise de altı gün sonra hayatını kaybetti.

Fransız yazarın ölümünden sonra, arkadaşı ve Roman şarkıcı Andre Schlesser ile evlenen İspanyol oyuncu Casares 1996 yılında 74 yaşında bu dünyadan göçtü.

Jean Louis Barrault, Maria Casares ve Albert Camus

Son Aşk Mektubunu Kim Yazdı?

Kaynak

tr_TRTurkish