112
Views

Londra’daki Courtauld Galerisi’nde başyapıtlara 20 dakika bakan gönüllüler arasında kortizol seviyelerinin düştüğünü ortaya koyan yeni bir araştırma yapıldı.

Stresli mi hissediyorsunuz? Yakınlarınızda bulunan yerel sanat galerilerine bir gezi yapmayı düşünün.

King’s College London’dan araştırmacılara göre bir sanat galerisini ziyaret etmek stresi azaltabilir ve vücudun iltihaplı tepkilerini yatıştırabilir. Çalışma henüz hakem değerlendirmesinden geçmedi, ama halihazırda King’s College London Araştırma Portalı’na yüklendi.

Araştırmacılar, 18 ila 40 yaşları arasında 50 gönüllüyü iki gruba ayırdı. Bir grup, Londra’daki Courtauld Galerisi’nde Édouard Manet, Vincent van Gogh ve Paul Gauguin gibi sanatçıların başyapıtlarını inceledi. İkinci grup ise aynı tabloların galeri dışı bir ortamda reprodüksiyonlarını inceledi.

Katılımcılar yaklaşık 20 dakikalık seanslar boyunca sanata verdikleri tepkinin incelemesi için kalp atış hızlarını ve cilt sıcaklıklarını ölçen dijital saatler taktılar. Seans öncesinde ve sonrasında tükürük örnekleri alındı.

Galeri grubu sanat eserlerini incelemekten fayda sağlamış gibi görünüyordu. Seans sonrasında kalp atış hızı değişkenlik düzenleri daha dinamikti ve kortizol seviyeleri ortalama %22 düştü. Ağrı, ateş ve kronik hastalıklarla bağlantılı proteinler olan proinflamatuar sitokinlerde de düşüş görüldü.

Çalışmaya katılan 35 yaşındaki Aeron Kim, London Times’tan Ellie McDonald’a “Eğer sanat stresi azaltabiliyorsa bunun insan refahı açısından gerçek sonuçları vardır. Galerilerin, insanların yeniden enerji toplaması için daha aktif bir şekilde kullanılabileceğini düşünmek gerçekten heyecan verici” dedi.

Sanatın, vücudun stres ve iltihaplanma tepkileri üzerindeki yatıştırıcı etkisi, reprodüksiyonlara (kopya eserlere) bakan grupta daha az belirgindi. Bu grubun kortizol seviyeleri ortalama yüzde 8 oranında düşerken, iltihap belirteçleri (pro-inflammatory cytokines) üzerinde belirgin bir düşüş gözlemlenmedi.

Çalışmanın başyazarı, King’s College London’da program yöneticisi olan Tony Woods, üniversitenin yayımladığı bir açıklamada “Kortizol, IL-6 ve TNF-alfa gibi stres hormonları ve iltihaplanma belirteçleri; kalp hastalığı ve diyabetten, anksiyete ve depresyona kadar birçok sağlık sorunu ile ilişkilidir. Orijinal sanat eserlerine bakmanın bu belirteçleri düşürmesi, kültürel deneyimlerin zihin ve bedeni korumada gerçek bir rol oynayabileceğini gösteriyor” diyor.

Woods ve meslektaşları bulgularına dayanarak galeride sanat eserlerini izlemenin aynı anda üç farklı vücut sistemi için faydalı olduğu sonucuna vardılar: bağışıklık sistemi, endokrin sistemi ve otonom sinir sistemi.

Geçmişte başka araştırmacılar da benzer sonuçlara ulaşmıştı. Örneğin, birkaç yıl önce Pensilvanya Üniversitesi’ndeki psikologlar, sanat müzelerini ziyaret etmenin çeşitli olumlu sağlık sonuçlarıyla ilişkili olduğunu ortaya koymuşlardı.

Pensilvanya Üniversitesi’nde psikolog olan başyazar Katherine Cotter, 2022’de WHYY’den Peter Crimmins’e “Bir müzeye girdiğimizde bunu bir niyetle yapıyoruz. Farklı zihniyetler ve farklı bilişsel süreçlerle meşgul oluyoruz. Müzeyi gezmenin özüne indiğimizde, kendimizi daha çok topluluk açısından kaygılı, dünyadaki şeylerin birbirleriyle nasıl ilişkili olduğunu daha geniş bir şekilde düşünen biri olarak görüyoruz” demişti.

Çalışmayı Psychiatry Research Trust ile birlikte fonlayan Art Fund’ın direktörü Jenny Waldman’a göre yeni araştırma birçok sanat meraklısının zaten tahmin ettiği şeyi doğruluyor.

“Özellikle heyecan verici olan bulguların bu faydaların evrensel olduğunu göstermesi, yani herkes tarafından deneyimlenebilir olması. Herkesi, kendi yerel müze veya galerilerini ziyaret etmeye ve bu güçlü etkileri bizzat deneyimlemeye teşvik etmek istiyoruz.”

görsel: Vincent van Gogh’un tabloları bu yılın başlarında Courtauld Galerisi’nde sergilendi. Ben Montgomery / Getty Images

smithsonian

Makale Etiketleri:
· · · ·
Makale Kategorileri:
MANŞET · VE DİĞER