372
Views

Bağımsız müzik sahnesinin en kendine has seslerinden biri olan Güney Afrikalı şarkıcı, şarkı yazarı Alice Phoebe Lou, altıncı stüdyo albümü “Oblivion” ile yeniden karşımızda. Nettwerk Music Group etiketiyle dinleyiciyle buluşan albüm, sanatçının üretiminde yeni bir dönemi işaret ediyor: saf, içsel ve ışıkla dolu bir dönüş. Kendi prodüksiyonunu üstlenen Alice, “Oblivion” ile hem kişisel hem de sanatsal anlamda bir eve dönüş hikâyesi anlatıyor.

Modern dünyanın gürültüsünden uzaklaşarak müziğin özüne inen Alice, albüm boyunca samimiyet, kırılganlık ve özgürlük temalarını ustalıkla harmanlıyor. “Oblivion”, onun sokak müzisyenliğiyle başlayan kariyerine bir saygı duruşu niteliğinde; fakat bu kez olgunlukla parlayan bir içgörü eşliğinde. Alice, albümün yaratım sürecini şu sözlerle özetliyor:

“Sonucu ve yargıyı fazla düşünmek yerine, bu şarkıları sadece kendim için, bir eve dönüş olarak yaratıyorum. Oblivion, başkalarının sizde gördüklerini unutabileceğiniz ve gerçek özünüzü bulabileceğiniz bir yer.”

Berlin’deki La Pot Studio’da kaydedilen albüm, uzun yıllardır birlikte çalıştığı Ziv Yamin ve Dekel Adin’in ortak prodüksiyon dokunuşlarıyla derinleşiyor. Alice’in kendine özgü, şeffaf vokalleri ve minimalist düzenlemeleri, dinleyiciyi sanki loş bir sokakta yankılanan bir şarkının içine davet ediyor. Albüm, basitlik ve derinliğin zarif dengesini kurarken, müziğin duygusal dürüstlüğünü ön plana çıkarıyor.

Alice, albümdeki kusurları bile bilinçli olarak kucaklıyor:

“Bazen birkaç yıl önce bir kaydı tamamen mahvedecek bir nota tuttururdum, ama şimdi o kusurlu küçük şeyleri seviyorum. Seyircinin ne düşüneceğini düşünmeden yaratıcılığın ortaya çıkmasına izin vermek, çok kutsal ve güzel bir şey.”

On bir parçadan oluşan “Oblivion”, Alice’in iç dünyasına benzersiz bir pencere açıyor. Rüyalar, bilinçaltı, unutkanlık ve kendini yeniden bulma temaları etrafında şekillenen albüm, hem duygusal hem de ruhsal bir keşif yolculuğu sunuyor. Nick Drake, Joni Mitchell ve Leonard Cohen gibi efsanelerin ruhunu anımsatan şarkı yazımı, Alice’in kendine özgü nahif ama güçlü ifadesiyle birleşiyor.

“Bu şarkılar, kendinizin en karanlık yerlerinden geliyor,” diyor Alice. “Bir şeyi içinizde tutup sonra onu bırakmak zorunda olduğunuz yerlerden. Oblivion, şeyleri hissetmek, üstesinden gelmek ve diğer tarafa geçmek için kendinize onları dışa vurma izni verme fikrine dayanıyor.”

Her bir parça, Alice Phoebe Lou’nun yıllardır büyüttüğü içsel dürüstlüğün bir yansıması. “Oblivion”, yalnızca bir albüm değil; sanatçının ruhunun, müziğin ve sessizliğin kesiştiği bir alan.

Kendi ışığında parlayan bu albüm, dinleyiciyi hem geçmişin sıcaklığına hem de bilinmeyenin büyüsüne davet ediyor. Alice Phoebe Lou, “Oblivion” ile bir kez daha kanıtlıyor: müzik, en saf haliyle yaşandığında, insanın kendine açtığı en dürüst kapıdır.

ROTKA TV YAYINLARINI YOUTUBE ÜZERİNDEN İZLEYEBİLİRSİNİZ

Makale Etiketleri:
· · · ·
Makale Kategorileri:
MANŞET · MÜZİK