Klasik Türk edebiyatının en kudretli şairlerinden Nef’î’nin Türkçe Dîvân’ı, eserin daha iyi anlaşılabilmesini sağlayan Prof. Dr. Mehmet Kanar’ın dil içi manzum çevirisiyle Ayrıntı Yayınları’ndan çıktı! Temelini Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki yazma nüshanın oluşturduğu, aynı zamanda başka yazma ve matbu kaynaklardan dayararlanılan çalışma, okurlara sayfanın bir tarafında özgün metnini, öbür tarafında ise halk şiiri anlatımına yaslanan, sanat kaygısından uzak çevirisini sunuyor. Bazı kavramların ve isimlerin daha iyi anlaşılması için kitabın sonunda küçük bir sözlüğün de yer aldığı Dîvân, raflarda ve internet satış sitelerinde!
Yazanlar peykerüm, destümde bir peymâne yazmışlar / Vücudumu yazanlar elimde bir kadeh yazmışlar
Görüp mest-i mey-i aşk olduğum, mestâne yazmışlar / Aşk meyi sarhoşu olduğumu görüp mestâne yazmışlar
Baña teklîf-i zühditmezdi idrâk olsa zâhidde / Zâhidde idrâk olsa, bana zâhidlik teklif etmezdi
Yazuklar kim anı âkil,beni dîvâne yazmışlar /Yazıklar olsun! Onu akıllı, beni dîvâne yazmışlar
Bilgi için: ayrintiyayingrubu.com
instagram.com/ayrintiyayinlari
NEF’Î HAKKINDA
Nef’î (1572,Pasinler (Hasankale) -1635, İstanbul) Daha çok kasîdeleri ve hicivleri iletanınmış dîvân şairi. Asıl adı Ömer’dir. Pasinler’de başladığı öğreniminiErzurum’da sürdürdü. Buradayken Farsça öğrendi; şiir yazmaya başladı.Erzurum’da defterdar olan Gelibolulu Âlî tarafından kendisine Nef’î mahlasıverildi. Türkçe Dîvânında bu konu ile ilgili bir şiir vardır. I. Ahmet’insaltanat yıllarında (1603 – 1617) İstanbul’a gitti. Sadrazam tarafından sultanatanıtıldı. Dîvân-ı Hümayûn’da görev aldı. Bunu Edirne ve İstanbul’dakigörevleri izledi. Dört padişah devrini idrâk eden Nef’î IV. Murat dönemindeşöhretinin doruğuna ulaştı. Devlet ileri gelenlerine sunduğu kasîdelerlecaizeler aldı. Hırçın tabiatı ve hicviyeleri yüzünden sık sık başı ağrıdı. Birsöylentiye göre IV. Murat Nef’î’nin Sihâm-ı Kazâ’sını okurken yakınınayıldırım düştü. Padişah bunu uğursuzluk sayarak Nef’î’ye hicviye yazmasınıyasakladı. Buna rağmen hicviyeye devam eden Nef’î saray odunluğunda boğduruldu;cesedi denize atıldı. Şiirde açık ve cesurca ifadeden uzak durmayan Nef’î,yabancı kelimeleri kullanmaktan, zincirleme Farsça tamlamalar yapmaktançekinmedi. Kendine has edası ile Dîvân şiirinin büyük şairleri arasında yerbuldu. Eserleri Türkçe Dîvân, Farsça Dîvân (Mehmet Atalaytarafından doktora tezi olarak çalışıldı; daha sonra yayımlandı), Tuhfetü’l-uşşâk(Bu Farsça eser Mehmet Kanar tarafından yayımlanıp nazmen Türkçeyeçevrilmiştir.) ve Sihâm-ı Kazâ’dan (Türkçe hicivler mecmuası) ibarettir.Nef’î hakkında geniş bilgi ve bibliyografya için bkz. Metin Akkuş, Nef’î, DİA,32/523-525.
MEHMET KANAR HAKKINDA
Prof. Dr.Mehmet Kanar 1954 yılında Konya’da doğdu. İstanbul Üniversitesi EdebiyatFakültesi’nde Doğu Dilleri ve Türkoloji eğitimi aldı. Aynı fakültenin DoğuDilleri ve Edebiyatları Bölümü’nde akademik kariyer yaptı. 2007 yılından buyana Yeditepe Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde öğretim üyesiolarak ders vermeyi sürdürüyor. Mehmet Kanar’ın gramer, sözlük, tenkidlineşir, dil öğretim seti, araştırma, sadeleştirme, çeviri, öyküleştirmeçalışmaları çeşitli yayınevleri tarafından yayımlanmıştır. Sâdi-i Şirâzî,Şeyhî, Golamrizâ E’vânî, Muhammed-i İsti’lâmî, Sâdık Hidâyet, Samed Behrengi,Franz Babinger, F.W. Hasluck ve Helmut Ritter, Mehmet Kanar’ın Türkçeyekazandırdığı klasik ve modern şair ve yazarlar arasındadır.