Zonlar Üzerine Bir Sergi

Ansel Adams’ın geliştirdiği “Zon Sistem” ile ürettiği büyüleyici Batı Amerika manzaraları gündemimizde yok artık. Çünkü dijital çağda doğup büyümüş 21. yy.ın genç megapol sanatçılarının yaşayıp deneyimlediği şeyler bambaşka. Çünkü onların hayatında “Büyük Kanyon’lar “Ölüm Vadileri” yok. Belki de en önemlisi onların hayatında gece parlayan yıldızlar ve onlara bakılarak kurulan hayaller yok. Birer yığıntıya dönüşmüş yüksek binalar ve kentin kaosu arasında sıkışıp kalmış hikâye anlatıcılarının yaşamlarındaki gri tonlar ancak betonun tonları ile sınırlı.  Aslında yaşadıkları kent hiçbir zaman kusursuz olmamıştı ve insanın doğa ile kurduğu ilişkinin sürekli değişimi ile kent sürekli bir çatışma alanıydı.
Bir diğer açıdan, keskin ideolojik ayrımlarla bölünmeye, dışlanmaya çalışılan toplumun bireyleri ve bu serginin genç sanatçıları, ötekileştirilen insanlar olarak belli bölgelere itilmiş ve ancak oralarda nefes alıp yaşayabilir olmuşlardır. Bu süreçte, kimisi kendi içine dönüp “Akışta olma hali” ile kendine bir haz ve tatmin alanı yaratmaya çalışırken, kimisi de zaten çoktandır tekinsiz alan olan surların içindeki diğer ötekilerin yaşadığı hazzı deneyimlemeye, anlamaya çalışır. Kimisi bir flanör olarak kenti gezer ve görünmeyen öteki kişiliklerin kent duvarlarındaki dışavurumları ve bıraktıkları izler yolu ile kenti anlamaya, çözümlemeye çalışır.
Küratörlüğünü Yusuf Murat Şen’in üstlendiği Zon sergisi 3 Nisan’da İstanbul Fotoğraf Galerisi’nde açılıyor. 26 Nisan tarihine kadar görülebilir.
Sergide yer alan sanatçılar; Can Görkem Halıcıoğlu, Berkay Yahya, Burhan Üçkardeş, Emre Kapçak. Eren Eryol, Merve Seçkin, Nazlı Tuhera Moral ve Sevinj Yusifova.
kapak fotoğrafı: Sevinj Yusifova
tr_TRTurkish