The Joy Formidable, Gallerden Sağlam İşler Çıkar

Bu Britanya adası değişik coğrafya. Tamam Monarşi, Kraliçeye zeval gelmesin, anladık da, davranışsal ve duygusal olarak sanki ayrı bir dünya. Neyse! Başka devletlerin iç meselelerine karışmak gibi bir niyetim yok ve belki de her şeyin kendi içinde bir karizması var fakat bizim konumuz müziğe doğru kaymalı.

Konuyu bir köşesinden kıvırıp diğer sayfaya geçmek istiyorum. Galler deyince aklımıza neler gelebilir bir bakalım. İlk etapta aklıma ‘Gal Kaplanı’koca usta ‘Tom Jones’ geliyor mesela. Çocukluğuma damgasını vuran adamlardan biri. Televizyonda çıktığında bakkala bile gönderemezlerdi beni. Kilitlenir kalırdım ekrana. Müzikten çıkıp yeşil sahalara indiğimizde yılların tozunu atmış ‘Mark Hughes’, Liverpool efsanesi ‘Ian Rush’,gençliğinden beri izlediğimiz Manchester United’a mal olmuş ‘Ryan Gigs’ ve onların ardından salvolar atıp Madrid’in Real’inde soluğu almış ‘Gareth Bale’. Manic Street Preachers’ı es geçemeyiz ki müziğin yanı sıra düşün çevrelerine de çok fazla anlam ve hakikat katmış üzerinde defalarca düşünülmesi gereken bir grup. Sinema ve tiyatro saflarına baktığımızda devasa aktör ‘Anthony Hopkins’.

Ben en iyisi konuyu daha da dolandırmadan adrese ulaştırmaya çalışayım.

Son dönem Galler’den çıkan başarılı gruplardan biri olan ‘The Joy Formidable’den dem vurmak istiyorum.

İki binli yılların ikinci yarısında bir araya gelen ekip vokal ve gitarda ‘Rhiannon “Ritzy” Bryan’, vurmalılarda ‘Matthew James Thomas’ ve bas gitarda ‘Rhydian Dafydd’den oluşmakta. 2011 yılında çıkardıkları ‘The Big Roar’ albümü grupla tanışmamızı sağlamasının yanı sıra oldukça sağlam bir omurgada oturduklarını gösteren çıkış çalışmaları olurken yılın en iyi yapımlarından da biri oluyor. ‘I Don’t Want to See You Like This’,  ‘Austere’,  ‘Whirring’, ‘The Magnifying Glass’ parçalarına bir göz atın derim. Ardından 2013 yılında ikinci albümleri ‘Wolf’s Law’ı yayımlıyorlar ki‘Little Blimp’, ‘Silent Treatmen’ “This Ladder Is Ours’ damga vuran şarkılar olarak kayıtlara geçiyor. Baktığımızda yeni albüm ‘Hitch’e gelene kadar üretkenliklerini sürdürmeyi başarıyorlar.

‘Rhiannon “Ritzy” Bryan’ın vokaldeki başarısı ve adeta eşe dosta yayılan yorumcu kimliği ayrı bir paragrafı hak ediyor. Her türlü parçanın altından kalkabileceğini hissettiren kapasitesiyle grubun ayrı açılımlarda kendine yer bulmasını da sağlıyor.

Yeni albüm baştan sona sağlam bir tonla donatılmış olsa da bazı parçalar kendilerine ön sıralarda yer bulmayı başarıyorlar. ‘A Second in White’, ‘Liana’, ‘Underneath the Petal’, ‘Don’t Let Me Know’ benim şahsi favorilerim ‘The Gift’de ayrı bir yere koyulmalı. Diğer parçalarda da grubun kişisel anlatımlarını ve karakteristik tonlarını karşıya oldukça iyi geçirdiklerini görüyoruz.

‘The Joy Formidable’ın tarz içinde kendini ayırt edilmesini sağlayan nüansları olduğunu düşünüyorum. ‘Hitch’ albümüyle de sertlik derecesi ve melodik kıvamlarda dinleyeni yakalayan birçok hüner sergiledikleri ortada. Öyleyse oturup dinlemekte fayda var.

Ayrıca Galler’den sağlam işler çıkar.

Aklımızda bulunsun.

The Joy Formidable – The Last Thing On My Mind

The Joy Formidable – This Ladder Is Ours

The Joy Formidable – Whirring

tr_TRTurkish