Haftanın Kitaplığı – 6 Mayıs 2019

Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye bir göz atabilirsiniz.

DELLİÂDDEM – MARGARET ATWOOD

Usta yazar Margaret Atwood’un kült eserleri arasında sayılan ‘DelliÂddem’ kıyametin insan eliyle geldiği bir coğrafyada geçiyor. Margaret Atwood’un daimi okurlarına pek yabancı gelmeyecek bir coğrafya bu. Zira bu coğrafyayı ‘Antilop ve Flurya’ ve ‘Tufan Zamanı’ romanlarından da hatırlıyoruz. Bu romanla Atwood üçlemeyi tamama erdiriyor ve akıllardaki soru işaretlerini açıklığa kavuşturuyor.

ANYA’YI BEKLEMEK – MICHAEL MORPURGO

Savaşa Çocukların Gözünden Bakmak

Michael Morpurgo’nun yakın gelecekte beyazperdeye aktarılacak olan, savaş mağduru çocukların kaderini değiştirmek üzere seferber olan küçük bir kasaba halkının olağanüstü mücadelesinin öyküsünü sunan romanı Anya’yı Beklerken, Damla Kellecioğlu’nun çevirisiyle Tudem Yayınları etiketiyle yayımlandı.

Roman, edebiyat otoritelerinin Morpurgo’nun alametifarikası olarak tescilledikleri doğa ve savaş temalı yapıtlarının en olgun meyvelerinden biri olarak anılıyor. Yalnızca İkinci Dünya Savaşı’nı ve bu süreçte yaşanan çarpıcı bir kaçış serüvenini değil; sevgi, sadakat, cesaret ve kıvanç dolu, eşsiz bir dostluk hikâyesini anlatıyor.

​Fransa-İspanya sınırındaki küçük Lescun kasabasında yaşayan Jo, savaşa uğurladığı babasının özlemiyle başa çıkmaya çalışırken, okuldan artakalan zamanlarını çobanlık yaparak geçirir. Günün birinde Jo, dağda bulduğu ayı yavrusuna bakan gizemli bir adamla karşılaşır. Daha önce bir yerlerde gördüğüne emin olduğu bu adamın izini sürmeye karar verince boyundan büyük işlere kalkışır. Savaşın yakıcı etkilerinden kaçmaya çalışan bir düzine çocuğun kaderi, artık tamamen onun ellerindedir. Çocukların düşünü kurduğu barış, kasaba sınırının yanı başındaki dağların eteklerinden geçmektedir. Ancak bu yol, bir grup rütbeli davetsiz misafir yüzünden her zamankinden çok daha tehlikeli bir hâl almıştır.

HAYATTA KALMA REHBERİ – ZEHRA ÇELENK

Zehra Çelenk, Hayatta Kalma Rehberi ile insan ruhunun görünmez taraflarına bakıyor. Bu bakışta yoğun bir cesaret ve derin bir edebî feraset var. Her gün gözümüzün önünde cereyan eden hadiselere, bir de “buradan” bakmanın oldukça şaşırtıcı sonuçlarını izliyoruz bu öykülerde.

Senaryoları ve gazete yazılarıyla geniş bir kitleye hitap eden Çelenk’in, her öyküsünde arkada mırıldanan bir roman olduğunu sezmek mümkün.

Değişen, bir daha değişen, daha da değişen hayatların ve dünyaların öyküleri bir araya geliyor burada. Zaman zaman umutsuzluğa kapılmak da kusur değildir, umut hep var diyor metinler.

Yeni bir başlangıç için; heyecan hariç değil.

“Manzara körlüğü” diye açıklamıştı bunu ilk tanıştığımız günlerde. Denizin, ormanın, kentin manzarası gibi, insanın da manzarası gücünü zamanla kaybediyor. Birbirimizin yüzüne baka baka görünmez hale geliyoruz. Alışkanlığın tutarlı kaplumbağası aşkın sabırsız tavşanını daima yeniyor. İnsanlar ikiye ayrılır: Doğrudan kanına karışanlar, yanından su gibi akıp geçenler. O, kana zehir gibi karışan cinstendi. Güzel rüya, kesin ölüm.

İKİ RÜYA DOKUZ GERÇEK – HAKAN BIÇAKÇI

Hakan Bıçakcı’dan, ürpertici, naif, neşeli, hüzünlü ve beynimizi yerinden çıkarıp tekrar takan bir roman.

Gerçekçi düşler ve düş gibi bulanık bir gerçeklik algısı birbirine karıştı. Kontrol, televizyon kumandalarından, platonik aşkın dirilttiği tesadüfi umudun eline geçti. Yetişkinliğin yıllar süren karanlığında zamanın nasıl geçtiği anlaşılamadı ve zihin aradaki boşluklara girebilmek için direksiyonu gizemli bir yola, kirli ucuz bir otele, terk edilmiş bir lunaparka kırdı. Dışarıda ısıtmayan bir güneş, ıslatmayan bir yağmur, üşütmeyen bir rüzgâr vardı.

A’DAN Z’YE FELSEFE-ANTİK YUNAN’DAN POSTMODERN DÖNEME FELSEFE TARİHİ – NAOMİ ZACK

Geçmişi MÖ yedinci yüzyıla dayanan felsefe, bir zamanlar matematikle, geometriyle, tıpla ve hatta mitolojiyle iç içeydi. Filozoflar çoğunlukla hem şifacı hem de kendilerini hayatı anlamlandırmaya adamış rehberler olarak kabul edilirlerdi. Peki, nasıl oldu da felsefe bütün disiplinleri kapsayan bir alanken yüzlerce alt alana bölündü?

Felsefi düşünceyle tarihte iz bırakmış filozofların ilginç hikayelerini birleştiren A’dan Z’ye Felsefe, 1000’den fazla soruya verilmiş kapsamlı yanıtlarla sizi bilgelik ve hakikatin peşindeki Pre-Sokratik dönem filozoflarından analitik felsefenin temsilcilerine dek süren bir felsefe tarihi yolculuğuna çıkarıyor. Bu yolculukta, insanlığın düşünce sisteminin nasıl değişip geliştiğini gözlemlerken eskiçağdan Rönesans’a, Aydınlanmadan postmodern döneme, felsefenin aştığı bütün engelleri yakından tanıma fırsatını bulacaksınız.

tr_TRTurkish