Haftanın Kitaplığı – 27 Ağustos 2018

Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye bir göz atabilirsiniz.

KOBAY FARELERİ – LUDVIK VACULIK

1968 yılında Prag Baharı sırasında özgürlük manifestosunu yazan Çek yazar ve gazeteci Ludvík Vaculík’in kaleme aldığı Kobay Fareleri, Ruhiye Erulaş’ın çevirisiyle Zeplin Kitap etiketiyle yayımlandı.

Vaculík, kitabında okuru, sıradan yaşamlarına devam ederken aniden ortaya çıkabilecek güç mücadelelerinin ve bilme arzusunun sınırlarını keşfetmeye çağırıyor.

​Vašek, Devlet Bankası’nda çalışan kâtiplerden biridir; iki çocuğu ve eşiyle sıradan bir hayat sürmektedir. Günlerden bir gün, bankadaki iş arkadaşlarından birinin, evinde kobay faresi beslediğini öğrenir ve hem yaramaz iki oğlu hem de kendisi oyalansın diye eve birkaç kobay faresi alır. Sonra neler mi oluyor? Bilme arzusu tarafından ele geçirilen Vašek, kobay farelerinin zekâlarını, dayanıklılıklarını ve karar mekanizmalarını anlamaya çalıştığı, çok tartışılacak yöntemler kullandığı deneylerine başlıyor.

BABİL’DEN SONRA YAŞAYACAĞIZ – ARA GÜLER

Ara Güler’in erken döneminde kaleme aldığı öykülerle daha sonra çektiği fotoğrafları bir araya getiren Babil’den Sonra Yaşayacağız, Aras Yayıncılık etiketiyle Türkçe, Ermenice ve İngilizce olarak yayımlandı.

​Kitap, Türkiye’de yaratıcı fotoğrafçılığın uluslararası alanda ün kazanmış en önemli temsilcisi olarak kabul edilen ve fotoğrafçı kimliğiyle öne çıkan sanatçının pek bilinmeyen bir yönünü, öykücülüğünü etraflı bir şekilde ortaya çıkarıyor. Bu yeni basım Güler’in metinleriyle görsel dünyası arasında muhtemel eşleşmelerin izini sürerek bir “foto-öykü albümü” halini alıyor. Fotoğraflarında anlamlı anları yakalayıp onlardan bir kompozisyon oluşturabilmesinde bu erken dönem öykülerinin önemli bir rolü olduğunu düşünen Güler, kitapta yer alan 13 öyküsünü birer fotoğraf olarak nitelendiriyor.

YEMEK VE ULUSAL KİMLİK – ATSUKO ICHIJO/RONALD RANTA

Atsuko Ichijo ve Ronald Ranta’nın milliyetçi siyasetle küresel kapitalizm bağlamında yemek ile milliyetçilik arasındaki ilişkiyi güncel vaka çalışmalarından yararlanarak inceledikleri kitapları Yemek ve Ulusal Kimlik, Emrullah Ataseven’in çevirisiyle Ayrıntı Yayınları etiketiyle yayımlandı.

İktidar ve otoritenin elinde yemek bir milletin biçimlendirilmesine yönelik olarak kullanılan bir araca dönüşür. Yemeğin ulusal otantikliğine dair sembolik tartışmalar da bunu uluslararası bir çerçeveye taşır. Ichijo ile Ranta yemeğin siyasetle bu denli iç içe geçmiş olmasını masaya yatırmaktadır. Milliyetçilik çalışmalarında ihmal edilmiş olan bu konu bu eserde Japon usulü makarnadan Filistin-Arap yemek kültürünün İsrailleştirilmesine ve ulus devletlerin uluslararası arenada yürüttükleri gastrodiplomasiye kadar ele alınıyor.

NANTUCKETLİ ARTHUR GORDON PYM’İN ÖYKÜSÜ – EDGAR ALLAN POE

Edgar Allan Poe’nun yayımlanmış tek romanı olan Nantucketlı Arthur Gordon Pym’in Öyküsü, İthaki Yayınları etiketiyle yayımlandı.

Poe’nun bu eseri, Herman Melville’in Moby Dick, H.P. Lovecraft’ın Delililiğin Dağlarında kitaplarına esin kaynağı olmuş, Jules Verne ise romanın devamını Buzlar Sfenksi adıyla kaleme almış.

​Nantucketlı Arthur Gordon Pym’in Öyküsü, genç ve maceraperest Arthur Gordon Pym’in arkadaşı Augustus’la kaçak olarak bindiği Grampus isimli gemiyle güney denizlerine yaptığı yolculuğu anlatır. Gemide çıkan isyandan sonra Arthur ve arkadaşları hayatta kalmak için yamyamlık, açlık ve kötü hava koşullarına karşı mücadele eder.

ÇALIŞTIR SAKSIYI-BEYNİ GELİŞTİRMEK İÇİN OYUNLAR, AKTİVİTELER, İPUÇLARI – CARLO CARZAN/SONIA SCALCO

Carlo Carzan ve Sonia Scalco’nun İtalya’da geçtiğimiz yıl yayımlanan ve çıktığı günden bu yana çoksatanlar listesinde bulunan kitapları Çalıştır Saksıyı – Beyni Geliştirmek İçin Oyunlar, Aktiviteler, İpuçları, Kemal Atakay’ın çevirisiyle Domingo Yayınevi etiketiyle raflardaki yerini aldı.

9 yaş ve üstü çocukların hem konsantrasyon becerilerini hem de hafızalarını güçlendirmelerine, mantıklarını kullanmalarına ve yaratıcılıklarını geliştirmelerine yardımcı olacak rehber bir kitap.

“TERLEMEK İSTEMİYOR MUSUN?
Merak etme, ne ağırlık kullanacağız ne spor ayakkabısı! Yalnızca birlikte oyun oynayacağız.

​Evet, doğru okudun… Oyun oynayarak beynini geliştireceksin, çünkü oyun, bir şey öğrenmenin en müthiş yoludur.”