Haftanın Kitaplığı – 21 Mayıs 2018

Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye bir göz atabilirsiniz.

KUTU – KARANLIK ODA HİKAYELERİ – GUNTER GRASS

Günter Grass’ın Karanlık Oda Hikâyeleri

Nobel ödüllü Alman romancı Günter Grass’ın büyük tartışmalar yaratan Soğanı Soyarken adlı yaşam öyküsünün devamı niteliğindeki Kutu – Karanlık Oda Hikâyeleri, Levent Konca’nın çevirisiyle Everest Yayınları etiketiyle yayımlandı.

Romanın gizli kahramanı Günter Grass, farklı kadınlardan olan sekiz çocuğunu bir araya getiriyor ve onlardan, çocukluklarını, birbirleriyle ve genellikle yeni bir kitabın peşinde olduğu için ortalarda görünmeyen babalarıyla ilişkilerini anlatıp kaydetmelerini rica ediyor. Çocukların konuşmaları, anıları, bellekleri bir süre sonra üst üste biniyor; çekişmeler, suçlamalar, kıskançlıklar, yalanlar ortaya saçılıyor.

Tüm bu performansın merkezinde ise, Grass’ın teneke trampet gibi büyülü nesnelerinden biri yer alıyor: Agfa Box fotoğraf makinesi. Adeta usta yazarın gölgesine dönüşen, makinesiyle yazarın temalarına ilişkin binlerce kare çeken gizemli Mariecik’in elinden düşürmediği sihirli “Kutu”su, kimi zaman gerçeklikte olmayan şeyleri kimi zaman da geleceği gösteriyor, sıradan görünümlerin ardındaki gizli niyetleri, arzuları ortaya çıkartıyor.

​Artık kendileri de birer ebeveyn olan çocuklar, roman boyunca, Pandora’nın “Kutu”su misali ortaya çıkan bu sihri anlamlandırmaya çalışıyorlar; yazarın ilham kaynağı mı, sanatın gücü mü, tanrının gözü mü, yoksa yalnızca çok ünlü, çok önemli bir yazarın ölmeden önceki son cüretkâr hesaplaşması, son fantezisi mi?

ACI BİR BAŞLANGIÇ BU – JAVIAR MARIAS

Madrid, 1980.

Kırk yıllık diktatörlükten sonra değişim rüzgârı İspanyol toplumunda ağır ağır esmeye başlar. Genç Juan de Vere, meşhur yönetmen ve yapımcı Eduardo Muriel’in özel sekreteri olarak çalışma hayatına ilk adımını atar. Patronu, güzel olduğu kadar kaygı verici eşi Beatriz Noguera’yla tanıştırır kendisini. Sonra arkadaş çevresiyle… Ne ki farkında olmadan genç sekreterine mahrem dünyasının ve anılarının gizli kapısını da açar böylece.

Önceleri patronunun sürdüğü hayattan gözü kamaşan genç sekreter sonraları, bu parlak dekorun karanlık bir arka tarafı olduğunu keşfeder yavaş yavaş. Örneğin, Eduardo Muriel neden karısından nefret etmektedir? Görünüşte amaçsız, uzun gezintileri sırasında karısı nerelere gider? Eski aile dostları olarak tanıtılan Doktor Van Vechten aslında kimdir, hakkında anlatılanlar doğru mudur?

Genç sekreter, bitmeyecekmiş gibi görünen şenliklerin yaşandığı Franco sonrası Madrid’de nefes kesen bir soruşturma sürecinde bu gizemlerin peşine düşer.

Arzunun, gücün ve suçluluk duygusunun yaşamlarımız üstündeki etkisini gözler önüne seren, sürükleyici bir roman.

ERİYEN ÜLKENİN SIRLARI – PELİN TURGUT

Yetişkinlere Masallar: Eriyen Ülkenin Sırları

!f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin kurucularından ve direktörlerinden, masal anlatıcısı Pelin Turgut’un ilk kitabı Eriyen Ülkenin Sırları, Ganj Yayınları etiketiyle yayımlandı.

Turgut’un kaleme aldığı 10 hikâye, sanatçı Bülent Gültek tarafından resimlendi. Kitap, günlük hayatın koşturmacalarından sıkılmış yetişkinleri, içinde büyünün, kayıp hikâyelerin, konuşan haritaların, duygusal uzaylıların geçtiği büyülü ve şiirsel bir yolculuğa çıkarıyor.

​Turgut, kitabını şöyle tanımlıyor: “Bildiğiniz ama bilmediğiniz bir yerin hikâyeleri bunlar. Boğaz’dan çıkan parmak kız, çocukları peşine takan Ramazan davulcusu, Sezen Aksu’yu merak eden uzaylı, mantığı tarafından terk edilen Aşırı Mantıklı Profesör, İstanbul’un ketum dalgıcı, konuştukça kadınlara başka bir dünya vaat eden billboard kadını ve daha nice tuhaf şey bu küçük kitapta saklı. İçinizde yeşermiş umut tohumlarını sulayan bu minik hikâyeler bütünü, yeni bir dünyaya doğru yelken açmış herkesin de hikâyesi.”

SONSUZ KULE – SILVINA OCAMPO

Arjantin Edebiyatının Gizli Hazinesi: Sonsuz Kule

Arjantin edebiyatının öncü yazarlarından biri olan Silvina Ocampo’nun Sonsuz Kule adlı romanı Nebula Kitap etiketiyle yayımlandı.

Sonsuz Kule, Ocampo’nun büyülü ve benzersiz yazını ile tanışmak için bir fırsat. Okurunu çocuk ya da yetişkin olarak ayırmayan yazar, Sonsuz Kule’deki hayal gücü ve metaforlarıyla Alice Harikalar Diyarında ve Küçük Prens gibi eserleri anımsatıyor.

​Leandro’nun sakin yaşamı resim satan gizemli bir yabancının bahçe kapısında belirmesiyle aniden altüst olur. Kendini birdenbire pencereleri olmayan uçsuz bucaksız bir kulede hapsolmuş bulan Leandro, şeytanın resimlerindeki bir figürdür artık.

HİSSEDİLEN ZAMAN – MARC WİTTMANN

Zaman hepimizin hayatının çok önemli bir parçası: Özellikle sanayileşmiş toplumlarda her şeyi önceden belirlenmiş zaman dilimleri içinde yapıyor, sürekli zamana karşı yarışıyoruz. “Zamanım yok,” diyoruz, “bir vakit bulabilsem!”

Bütün bu koşuşturmaca içinde, bizi her daim sarıp sarmalayan zamanı nasıl algıladığımızı düşünmeye de pek vakit bulamıyoruz doğal olarak. Hissedilen Zaman’da Marc Wittmann işte bu boşluğu doldurmayı, zamanı nasıl deneyimlediğimizi incelikli deneyler ve ilginç bulgular eşliğinde açıklamayı hedefliyor. Kitapta şu ve benzeri sorular ele alınıyor: Öznel zaman nedir? Zaman duygumuz nasıl oluşur? Zaman neden bazen yavaş bazen de hızlı geçiyormuş gibi gelir? Hayatın çeşitli evrelerinde zaman algımız nasıl değişir? Neden bazı insanlar beklemeyi becerebilirken bazıları sabırsızdır? “Zaman miyobu” nedir? İçsel saatimiz nasıl işler? Duygular ve beden ritmi zaman algımızı nasıl etkiler?

Zaman konusuna sadece bilimsel açıdan değil, psikolojik açıdan da yaklaşan Wittmann, okurlara biraz yavaşlayıp hayatı daha sakin bir şekilde, mevcut ânın farkına vararak yaşamanın, böylece daha tatminkâr bir hayata ulaşmanın ipuçlarını da sunuyor.

tr_TRTurkish