Haftanın Kitaplığı – 11 Haziran 2018

Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye bir göz atabilirsiniz.

PATİKALAR ÜZERİNE-BİR KEŞİF – ROBERT MOOR

Robert Moor’dan Patikalar Üzerine Bir Keşif

Robert Moor’un yürüdüğü patikaların tarihöncesinden kalma izlerini incelerken insanlığın kadim sorularındaki birikmiş cevapları hatırlattığı Patikalar Üzerine – Bir Keşif adlı kitabı, Burcu Halaç’ın çevirisiyle Kolektif Kitap etiketiyle yayımlandı.

Düzen kaostan nasıl çıktı? Hayvanların denizden karaya sürünerek çıkmaya başladıkları yolculukları bir kıtadan diğerine uzanacak genişliğe nasıl ulaştı? İnsanın doğa ve teknolojiyle ilişkisi bizi çevreleyen dünyayı nasıl şekillendirdi? Ve son olarak her birimiz kendi yaşam patikalarımızı nasıl seçeriz?

“Yabana ilişkin rastladığım en kısa ve öz tanım bu: ben olmayan. Orada, kendi imgemiz içinde yeniden şekillendirmemiş olduğumuz o tek yerde, çok derin ve kadim bir bilgelik biçimi bulunabilir. Albert Camus ‘Bütün güzelliğin kalbinde insandışı bir şey yatar,’ diye yazmıştı. Bu insandışı yüreği yalnızca aşinalığın pembe gözlükleri indiğinde görürüz.”

KIRIŞIKLIKLAR – PACO ROCA

Yaşlı Olma Hali Üzerine Gerçekçi Bir Grafik Roman

İspanyol illüstratör, yazar Paco Roca’nın 2008 Uluslararası Barcelona Çizgi Roman Festivali’nde “En İyi Çizgi Roman Ödülü”nü alan grafik romanı Kırışıklıklar, Pınar Savaş’ın çevirisiyle Desen Yayınları etiketiyle yayımlandı.

Animasyon türünde beyazperdeye de uyarlanan ve başta Goya Ödülleri olmak üzere pek çok ödüle değer görülen Kırışıklıklar, rahatsızlıkları yüzünden geriye kalan ömürlerini bakımevinde geçirmek zorunda kalan bir grup yaşlı insanın günlük hayatından kesitler sunuyor.

​20 yılı aşan banka müdürlüğü görevinin ardından Emilio, Alzheimer olduğu gerekçesiyle çocukları tarafından bir bakım evine gönderilir. Zihninin karanlık dehlizlerinde şimdiki zamanla geçmiş zaman arasında gelgitler yaşayan yaşlı adam, bir yandan yeni hayatına alışmaya, bir yandan da hastalığını kabullenmeye çalışmaktadır. Neyse ki oda arkadaşı Miguel vardır da gündelik yaşamı bir nebze olsun renk kazanır.

YAZI KALIR – DOĞAN HIZLAN

Doğan Hızlan’dan Yazı Kalır

Doğan Hızlan’ın edebiyatımızın tanınmış isimleriyle yaptığı radyo ve televizyon sohbetlerinin yer aldığı Yazı Kalır, Doğan Kitap etiketiyle yayımlandı.

​Bazıları artık hayatta olmayan yazar ve şair dostları, Doğan Hızlan’a kendi hikâyelerini anlatıyor, ilham aldıkları eski ustaları açıklıyor, yazdıkları kitapları tartışıyor. Edebiyatımızın uğradığı durakların, edebi akımların, eleştirilerin, değişimlerin hikâyesi. Belgesel niteliğindeki kitap anılarda bir gezinti. Yazarları daha iyi tanımak, eserlerini daha iyi anlamak için bir rehber.

YEŞİL YOL – ANNE ENRIGHT

Dublin’de Başlayıp Dublin’de Biten Bir Aile Hikâyesi

Man Booker Ödülü sahibi Anne Enright’ın aile bağları üzerine yazdığı romanı Yeşil Yol, Ayça Çınaroğlu’nun çevirisiyle Yapı Kredi Yayınları etiketiyle yayımlandı.

​Enright, Yeşil Yol’da İrlandalı Madigan ailesinin birbirinden çok farklı kişiliklere sahip dört çocuğunun hikâyesini anlatıyor. Çocuklar birbirlerinden ne kadar farklı olsalar da anneleri iletişim kurması ve idare etmesi zor bir kadın olan Rosaleen. Rosaleen, aslında çocuklarının bağlarının zayıf ve kopuk olmasının da esas sebebi. Dünyanın dört bir tarafına dağılmış aile bireylerinin hayatlarından kesitler vererek ve karakterleri tek tek tanıtarak ilerleyen hikâye başladığı yerde, Dublin’deki eski aile evlerinde biter.

100 ŞATOLU ÇOCUK – ANGELA NANETTI

100 Şatolu Çocuk

İtalyan edebiyatının Hans Christian Andersen Ödüllü yazarı Angela Nanetti’nin yetimhanede büyüyen bir çocuğun hayallerine ortak ettiği kitabı 100 Şatolu Çocuk, Nilüfer Uğur Dalay’ın çevirisiyle Günışığı Kitaplığı etiketiyle yayımlandı.

Sanatın sağaltıcı gücünden dış görünüşe, toplumsal yıkımlardan bellek mekânlarına birçok önemli temayı ustaca işleyen roman, zengin alt okumalarıyla dikkati çekiyor. Yalın ve etkili anlatımıyla yalnız bir çocuğun özlemlerini duyumsatan yazar, sımsıcak bir dostluk hikâyesine davet ediyor.

​“Viola’nın günleri yetimhanede geçmektedir. Tavşandudağından dolayı alay konusu olan Viola, yalnız ve arkadaşsızdır. Hiçbir “pazar annesi” de onu evine davet etmemektedir. Küçük kızın tek mutluluğu, şato resimleri yapmaktır. Haylazlığı yüzünden verilen cezadan kaçtığı bir gün yakındaki Hayaletli Ev’de, tuhaf bir yaşlı adama rastlar. Bir yarasa ile “küf”ün de yaşadığı bu ev Viola’nın hayatını beklenmedik şekilde değiştirecektir…”

tr_TRTurkish