5R- Sanat Tarihi Alanında 5 Önemli Kadın

Hayden Herrera

Bir sanat tarihçisinin işi, en temel ve en saf anlamıyla, belirli bir kişi veya sanat türüne daha fazla ışık tutan eserler, belgeler ve hikâyeler ortaya çıkarmaktadır ve Herrera bu konuda en iyilerden biridir. Hayden Herrera, bugüne kadar pek çok konferansa konuşmacı olarak katıldı, çeşitli resim sergilerinin yöneticiliğini yaptı. New York Üniversitesi’nde Latin Amerika sanatıyla ilgili dersler veren Herrera,  Guggenheim Bursuna da layık görülmüştür. Herrera aynı zamanda, aralarında Art in America, Art Forum, Connoisseur ve New York Times’ın da bulunduğu bazı yayınlarda yer almış olan sayısız makale ve eleştiri yazısının da sahibidir. Yazdığı kitaplar arasında Frida Kahlo: The Paintings (Frida Kahlo: Resimleri), Mary Frank ve Matisse: A Portrait (Matisse: Bir Portre) sayılabilir. New York City’de yaşayan Herrera, Arshile Gorky ve Joan Snyder’in birer eleştirel bir biyografisini de yazdı. Kahlo’nun biyografisi, 2002 yılında Salma Hayek ve Alfred Molina’nın oynadığı film de ilham verdi ve halen diğer konuların yanı sıra Kahlo’nun sanat eserleri, romantizmi ve sağlık konularını öğrenmek için önemli bir kaynak.

hayden herrera ile ilgili görsel sonucu

Deborah Willis

Bir sanatçı ve tarihçi olan Willis, öncelikle hem bir sanat pratiği hem de çalışma konusu olarak fotoğraf üzerine odaklanmaktadır ve bu Willis için derin şahsi bir mesele halindedir. 2013 New York Times’daki “Framing Beauty” adlı makalesinde sanatçı, fotoğraflarda siyah insanları ilk gördüğü ana yolculuk yapar. O an, siyah görünebilirlik ve fotoğraf sanat tarihi kanonuna kendi düşünceleriyle katkıda bulunan Willis’in üzerinde kalıcı etki yapmıştı. BFA, MFA, MA ve Doktora dereceleri ile Willis, sanat üretimi ve sanatsal tarihçenin dinamik bir pratikte birlikte var olabileceğinin kanıtıdır.

deborah willis ile ilgili görsel sonucu

Linda Nochlin

Nochlin’in “Neden Hiç Büyük Kadın Sanatçı Yok” adlı ikonik makalesiyle yakın bir okuma yapılmaksızın, sanat tarihinde kadın konusunda tam bir düşünme yapılabilir mi?

1971 yılında orijinali yayınlanan makale,  birçok eleştirmen, sanatçı ve sanat tarihçisine, sanat dünyasının kadın sanatçıları nasıl dışladığını daha keskin bir biçimde göstermek için esin kaynağı olmaya devam ediyor. Nochlin’in eleştirel çalışmaları, realist ve çağdaş resim ve heykel türlerinde önemli tartışmaları da tetikledi. Nochlin, 2007 yılında, Elizabeth A. Sackler Feminist Sanat Merkezi için açılış sergisi olan Brooklyn Müzesi’ndeki “Global Feminizm”   sergisinin yardımcı küratörlüğünü de üstlendi.

Linda Nochlin ile ilgili görsel sonucu

Svetlana Alpers

Eski ustalara odaklanan sanat tarihçileri hizipleri uzun zamandır neredeyse bir erkek kulübü iken, bir kadının bilirkişi ve eleştirmenlerin bu türe nasıl yaklaştığı konusunda onları sarsıp silkeleyen bir kadındı. Alpers, en çok 1983 tarihli etkileyici “The Art of Describing” adlı metniyle bilinir: On yedinci yüzyıl Hollanda sanatı konusunda, sanat tarihçilerden resimlerdeki sembollere odaklanmaktan vazgeçmelerini, onları sosyolojik bağlan içinde daha geniş bir bakış açısıyla değerlendirmelerini istediği metin. Alpers, 1983’de Representations Vol. 1 dergisini kurdu ve 1962’den 1994’e kadar Berkeley’de Kaliforniya Üniversitesi’nde profesör olarak çalıştı.

Svetlana Alpers ile ilgili görsel sonucu

Nada Shabout

Arap Dünyası, İran ve Türkiye’den Çağdaş ve Modern Sanat Derneği’nin kurucu başkanı olan Shabout, çağdaş sanat dünyasında genellikle göz ardı edilen topluluklarda sanatın görünürlüğünü artırmaya yönelik çalışmalarını sürdürüyor.

Modern Arap Sanatı da dahil olmak üzere konuyla ilgili birçok önemli metnin yazarıdır (Formation of Arab Aesthetics.) Shabout aynı zamanda etik üzerine de odaklanmıştır (The Iraqi Museum of Modern Art: Ethical Implications.)

Halen Kuzey Teksas Üniversitesi’nde profesördür. Akademi dışında, düzenli olarak NPR gibi medya organları için Arap sanatı hakkındaki tartışmalara katkıda bulunmaktadır.

Nada Shabout ile ilgili görsel sonucu

 

 

 

tr_TRTurkish